Husiler ed-Dali’den çıkarıldı

Husi milisleri, liderlerinin bölgeyi “Yahudiler, Hristiyanlar, ABD’liler ve İsraillilerden” kurtarmak istediğini öne sürmesi nedeniyle Marib’teki saldırılarına son vermeyi reddediyor.

Yemen’deki askeri kaynaklar, Yemen ordusunun dün ed-Dali şehrinin kuzeybatısındaki geniş alanlarda bulunan Husi milislerini şiddetli çarpışmaların ardından bölgeden çıkarmayı başardığını bildirdi. Bu başarı ile eş zamanlı olarak petrol bölgesini kontrol etmek için dört aydır ölesiye çarpışan Husi milislerinin Marib ilinin batısındaki şiddetli saldırısı da püskürtüldü.

Bu gelişmeler, Marib ve el-Cevf illerindeki yerel yönetimlerin ordu kuvvetlerini güçlendirmek ve ülkenin kuzey bölgelerinde meşru hükümetin en önemli kalesi sayılan Marib ilini savunma maksadıyla Yemenli gençlere eğitim kampları açmak için seferberlik ilan etmesinin ışığında geldi.

Bu bağlamda askeri kaynaklar, halk direnişinin desteklediği Yemen Ulusal Ordusu’nun dün ed-Dali ilinin kuzeybatı kesiminde askeri bir operasyon başlattığını ve operasyon sonucu pek çok bölgenin Husi milislerinin elinden alındığını bildirdi.

Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi yaptığı açıklamada “Halk direnişinin desteklediği Yemen Ulusal Ordusu güçleri, ed-Dali’nin kuzeybatısındaki el-Fahir cephesinde İran destekli darbeci Husi milislerine karşı büyük savaşlar veriyor. Husilerin çok sayıda can ve mühimmat kaybı var” ifadelerini kullandı.

Buna ek olarak ed-Dali ilinde konuşlu Ortak Kuvvetler’e bağlı Askeri Medya Merkezi, askerlerin ed-Dali ilinin kuzeybatısındaki Kataba kasabasının batısında yer alan el-Fahir bölgesinde büyük zaferler kazandıklarını ve darbeci Husi milislerinin kontrolü altındaki birkaç stratejik bölgeyi ele geçirdiklerini söyledi.

Bu kaynaklara göre hükümet güçleri, Husi saflarının hızla çöktüğü bir sırada “Fahir Pazarı, Fahir Köyü, Beyti’ş-şerci Kavşağı, Beyti’ş-şerci, Huseyn eş-Şerci, Şa’bi’l-ma, el-Batha, Habil el-Abdi’nin kuzeyi ve en-Nebice’nin stratejik tepelerini” ele geçirdi.

Hala her tür silahın kullanıldığı askeri operasyonlar devam ederken Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi, Katabe bölgesinin kuzeyindeki Habil el-Abdi’nin kuzeyine sıçrayan çarpışmalarda Husi milislerinden 26 unsurun öldürüldüğünü ve bir dizi savaş aracının yok edildiğini bildirdi. Görgü tanıkları, milislerin bölgeden çekildikten sonra bölgedeki bir okulu havaya uçurduklarını söyledi.

Buna ek olarak sahadaki gelişmelere gelince, halk direnişinin desteklediği Yemen Ulusal Ordusu güçleri, Marib’in batı kesimindeki el-Kesara cephesinde pek çok mevziden İran destekli darbeci Husi milislerini çıkarmayı başardı. Husilerin saflarında ağır can ve mal kaybı olduğu bildirildi.

Aynı zamanda resmi askeri kaynaklara göre Yemen Ulusal Ordusu güçlerine bağlı bir birim, Marib’in batı kesiminde bulunan el-Muşeccah cephesindeki İran destekli darbeci Husi milislerini hedef alan ani bir saldırı gerçekleştirdi. Saldırı sonucu Husi milisleri ağır maddi kayıplar verdi.

Yemen ordusunun resmi sitesinin aktardığına göre askeri bir kaynak konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Ulusal Ordu mensupları, el-Muşeccah cephesindeki düşman Husi milislerinin derinliklerinde attıkları mermileri ve topları imha etmeyi başardılar. Saldırı düzenleyen birimin unsurları, güvenli bir şekilde mevzilerine dönmeden önce Husi unsurlarından oluşan güçleri öldürdüler.

Daha sonra aynı kaynaklar Ulusal Ordu’daki topçu birliklerinin Husi milislerini hedef alarak can ve mal kaybına yol açarken, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’na ait uçakların batı cephelerine sevk edilen düşman teçhizatlarını hedef aldığını ve bombalama sonucunda milislerin saflarında insani ve maddi kayıpların yaşandığını bildirdi.

Marib’in batısında dört aydır süren Husi saldırıları, Marib ve el-Cevf illerindeki yerel yetkililerin orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan etmesine sebep oldu. Marib Valisi Sultan el-Arade birkaç gün önce gençleri geleceklerini savunmaya ve terörist Husi milisleriyle savaşlarında arkadaşlarına ve yoldaşlarına katılmaları için Ulusal Ordu’nun eğitim kamplarına yazılmaya çağırdı. Aynı zamanda Arade, Husilerin “Yemen halkının ilkelerine, değerlerine ve kimliğine aykırı ilkeler getirdiğini” söyledi.

Arade, Marib’te sahada en son yaşanan askeri gelişmeleri ve Husi milisleri karşısında Ulusal Ordu’yu destekleme mekanizmalarını incelemek üzere yerel yönetim tarafından düzenlenen kapsamlı bir toplantı sırasında şu açıklamayı yaptı:

“Gençler anavatanlarını savunmak ve düzgün bir yaşam hakkını garanti eden bir devlet çatısı altında yaşamayı garanti etmek için Ulusal Ordu saflarına ve halk direnişine katılarak ülkelerini yeniden kurmaya çalışmalılar. Geleceklerini korumak üzere cepheleri desteklemeliler.”

Arade açıklamasının devamında “Husi, meselenin çocuk savaşçıları ve kandırdığı yüzlerce kişiyi buradaki bir tepeyi veya başka bir yerdeki bölgeyi ele geçirmek için ateş hattına sürüklemesinden çok daha büyük olduğunu anlamalı. Mesele kurumlarıyla, tarihiyle, insanlarıyla ve medeniyetiyle bir ülke inşa etmektir. Husiler ve İranlılar ülke için planladıkları hedeflerine ulaşamayacaklar. Bu, gökteki yıldızlardan daha uzak bir ihtimaldir” ifadelerini kullandı.

Husi milisleri, liderlerinin bölgeyi “Yahudiler, Hristiyanlar, ABD’liler ve İsraillilerden” kurtarmak istediğini öne sürmesi nedeniyle Marib’teki saldırılarına son vermeyi reddediyor.

Husi grubunun saldırıları Marib’de yerinden edilen kişilerin acılarını daha da artırdı. Hükümetin yaptığı açıklamaya göre can güvenliklerini sağlamak için Husi milislerin kontrolündeki bölgelerden kaçarak kente gelen 2 milyondan fazla sığınmacı var.

Sahayı takip eden kaynaklar, Husi milislerinin petrol zengini Marib kentini ele geçirmek için artırdığı son saldırılarında 2-3 bin üyesini kaybettiğini tahmin ediyor. Ancak bu durum Husilerin daha fazla kişiyi silah altına alıp cepheye göndermesini engellemedi.

Yemen hükümeti, Husi milislerinin akan kanı durduracak ve darbeyi sona erdirecek bir barış sürecine girme konusunda ciddi olmasının mümkün olmadığını söylerken, grubun aldığı kararların Yemen’in ve bölgenin güvenliğini ve istikrarını sarsmaya çalışan Tahran’dan geldiğini vurguluyor.

Şarku’l Avsat