(Fotoğraf:SUNA)

Nahda Barajı krizi sebebiyle Sudan ve Etiyopya gerilimi büyüyor

Su ve sınır anlaşmalarını reddeden Etiyopya’nın açıklamaları kınandı. Abiy Ahmed barajı ikinci kez doldurma işlemine devam etme taahhüdünde bulundu.

Sudan hükümeti, Etiyopya’nın Nil’in suları ve iki ülke arasındaki sınırlarla ilgili uluslararası anlaşmaları reddetme yaklaşımını sürdürmesi halinde Nahda (Rönesans/Hedasi) Barajı’nın inşa edildiği Beni Şangul bölgesi üzerindeki egemenliğini yeniden gözden geçirebileceğini ima etti. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ise, ülkesinin önümüzdeki temmuz ayında barajın ikinci kez doldurulması kararına bağlı kalacağını vurgulayarak, vatandaşlarına ülkesinin karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden geleceği güvencesini verdi.

Sudan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Sudan’ın ülkelerini sömürge anlaşmalarına bağlamak için çalıştığını belirten Etiyopyalı yetkililerin açıklamalarını 1902 sınır anlaşmalarına ve 1959 Nil suları anlaşmalarına atıfta bulunarak kınadı.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, anlaşmalar imzalanırken Sudan’ın İngiliz sömürgesi altında olduğu, Etiyopya’nın ise bağımsız bir devlet olduğu için söz konusu açıklamaları “değersiz” olarak nitelendirdi. Bakanlık, önceki anlaşmaların reddinin aynı zamanda Etiyopya’nın “sömürgecilik” olarak adlandırdığı anlaşmalara göre Etiyopya’nın 1902’de Sudan’dan aldığı Beni Şangul bölgesi (Nahda Barajı alanı) üzerindeki egemenliğinden feragat etmesi anlamına geldiğini belirtti.

Nahda Barajı’nın tesislerinin yer aldığı Beni Şangul bölgesi, 19. yüzyılda Mehdi Devleti döneminden Etiyopya güçlerinin ülkeye girip diğer Sudan bölgeleri (Fazugli ve er-Roseriers) ile birlikte işgal ettiği 1898’e kadar Sudan’a bağlıydı. İngilizler o dönemde hakim olan Menelik hükümdarı ile Addis Ababa 1902 Antlaşması olarak bilinen bir anlaşma imzaladı ve böylece Etiyopya, diğer bölgelerden çekilmesi şartıyla Müslüman çoğunluğun bulunduğu ve Arapça konuşulan Beni Şangul eyaletine hakim oldu.

Sudan Ulusal Sınır Komisyonu Başkanı Muaz Tango, önceki açıklamalarında Etiyopya’nın 1902 sınırlarını tanımamasının Sudan’ı sınır çizme sürecinden önce egemenliği altında olan Beni Şangul bölgesini geri almaya düşünmeye iteceğini söylemişti.

Sudan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şunları kaydetti:

“Etiyopya’ya, bu tür yanıltıcı iddiaları kullanmadaki mantıksız davranışın ve önceki anlaşmaları reddetmenin aynı zamanda Etiyopya’nın önceki anlaşmalara göre Sudan’dan aldığı Beni Şangul bölgesi üzerindeki egemenliğinden taviz vermek anlamına geldiğini hatırlatmamıza gerek yok.”

Açıklamada, Etiyopya’nın propaganda ve yerel siyasi nedenlerle uluslararası anlaşmaları seçici bir şekilde reddetmesinin, tüm taraflar için kabul edilebilir bir müzakere anlaşmasına varılmasına yardımcı olmayan zararlı ve maliyetli bir yaklaşım olduğu da vurgulandı.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Etiyopya’nın ilgili anlaşmaların sömürge mirası olduğu iddiasının tarihsel gerçeklere karşı açık bir yanılgı olduğunu belirterek, “Etiyopya bu anlaşmaların imzalandığı tarihte bağımsız, egemen bir devlet ve uluslararası toplumun bir üyesiydi. Sudan ise iki taraflı sömürgeciliğe maruz kaldı” dedi.

Bakanlık açıklamasında, yerel kamuoyunu iç siyasi nedenlerle Sudan’a karşı harekete geçirmenin, uluslararası ilişkilerin atmosferini zehirleyen, onu bireysel iradelere karşı savunmasız bırakan, kaos yaratan ve Sudan-Etiyopya ilişkilerinin dayandığı iyi komşuluğun temellerini baltalayan sorumsuz bir adım olduğunu vurguladı.

Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesi konusu dışındaki her türlü tartışmanın verimsiz olduğunu ve amacının iyi komşuluk sorunlarına hizmet etmeyen oldu bitti politikaları empoze ederek müzakere sürecini ve bölgenin ve kıtanın güvenliği ve istikrarını engellemek olduğunu belirten Bakanlık, “Uluslararası ilişkilerdeki normlardan birinin, devletlerin ve hükümetlerin kendisinden önce gelen rejimler ve hükümetler tarafından imzalanan uluslararası anlaşmalara bağlılığı olduğunu” açıkladı.

Öte yandan Sudan, bağlayıcı bir hukuki anlaşmaya varmak için ciddi müzakerelere devam etme gerekliliği amacıyla küresel ve bölgesel kamuoyunu harekete geçirmeye başladı. Sudan Dışişleri Bakanı Meryem Sadık el-Mehdi, son iki günde Nahda dosyasının gündeme gelmesine yönelik desteği seferber etmek için bir dizi Afrika ülkesini ziyaret etmek amacıyla Kenya ve Ruanda ülkelerine gitti.

Bakan Mehdi, Afrikalı liderleri ve Afrika Birliği’ni, üç ülke arasında bağlayıcı bir anlaşmaya varmaları için Etiyopya’ya baskı yapmaya çağırdı.

Bakan Mehdi’nin başlattığı tur, doldurma ve işletme konusunda bağlayıcı bir anlaşma yapılmadan, barajın ikinci kez dolumu konusunda Etiyopya tarafının uzlaşmazlığı nedeniyle baraj müzakerelerinin başarısız olmasının ardından geldi.

Sudan Dışişleri Bakanı geçen hafta, Avrupa Birliği ve Hartum’da bulunan Afrika Birliği büyükelçileri ile Nahda Barajı müzakerelerindeki gelişmeleri ele aldı. Bakan görüşmelerde, Sudan’ın barajın dolumu ve işletilmesi konusunda yasal ve bağlayıcı bir anlaşmaya varılması çağrısında bulunduğunu vurguladı.

Etiyopya güçleri ve milislerin Sudan güçlerine kendi topraklarında saldırarak 3 kişiyi ve bir üst rütbeli subayı öldürmesi üzerine, Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmada iki ülke arasındaki sınır anlaşmazlığına ilişkin tansiyon yükseldi.

Saldırının ardından Sudan ordusu kendi topraklarında yeniden mevzilendi ve uzun yıllar Etiyopya’nın varlığına tanık olan bölgelerin yüzde 80’inden fazlasının kontrolünü yeniden ele geçirdi.

Geçen aralık ayında Sudan ile Etiyopya arasındaki sınırları belirleme müzakereleri konu üzerinde bir anlaşmaya varılamadan başarısızlıkla sonuçlandı. Sudan, iki taraf arasında imzalanan anlaşmalara uygun olarak sınır işaretleri koymaya başlamayı talep ediyor.

Etiyopya, Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk tarafından üç cumhurbaşkanının katılacağı üçlü zirve davetini ve Afrika Birliği liderliğindeki dörtlü arabuluculuk teklifini reddetmişti.

Sudan, yasal bir anlaşmaya varılamadan ve ülkeyi etkileyecek olası çevresel ve sosyal etkileri ve riskleri bilindiği halde dolum işleminin ikinci yılda tamamlanması durumunda, Etiyopya hükümetine ve Nahda Barajı’nı uygulayan İtalyan şirkete dava açmakla tehdit etti.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ise dün vatandaşlarına karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelme konusunda güvence verirken, ülkesinin önümüzdeki yağmur mevsiminde Nahda Barajı’nin ikinci kez doldurulması işlemi kararına bağlı kalacağını vurguladı.

Başbakan Abiy Ahmed, Paskalya Bayramı vesilesiyle Etiyopya Hıristiyanlarına gönderdiği bir tebrik mesajında, ülkesinin barajın ikinci kez doldurulması işlemini önümüzdeki temmuz ayında planlandığı gibi tamamlayacağını belirtti. Ayrıca,  belirli bir isim veya daha fazla ayrıntı vermeden ülkesinin düşmanlarının ve barış karşıtlarının Addis Ababa’nın yeniden canlanmasını engellemeye çalıştıklarını vurguladı. Abiy Ahmed, barajın Etiyopya’nın yeniden doğuşuna yol açacağını belirtti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Cemal Bayumi ise Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, özellikle baraj meselesi teknik bir mesele olduğu için siyasi bir kriz yaratmak için baraj sorununu şiddetlendirme girişimlerinin bir anlaşmaya varmayı zorlaştırdığını doğruladı. Addis Ababa’nın müzakere aşamalarındaki eylemlerinin diplomatik deneyimden yoksun olduğunu, önceki tur müzakerelerde hiçbir şekilde iyi niyet göstermediğini belirtti.

Etiyopya hükümeti geçtiğimiz günlerde, barajı doldurma işleminin ikinci aşaması kapsamında yaklaşık 13,5 milyar metreküplük rezervuarın bu yılın ortasında doldurulması işlemini başlatma niyetini açıkladı. Mısır ve Sudan’ın protestolarına rağmen geçen Temmuz ayında yaklaşık 5 milyar metreküplük ilk aşama tamamlanmıştı.