Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından yayınlanan, UAEA Başkanı Rafael Grossi ve İranlı Başmüzakereci Abbas Arakçi'nin geçtiğimiz haftalarda Viyana'da yaptıkları toplantıdan bir kare.

Blinken, İran’a güvenmiyor

ABD, Tahran istediği takdirde gelecek haftalarda İran ile bir anlaşmaya varma olasılığını gündeme getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Başkan Joe Biden yönetiminin İran rejiminin nükleer anlaşmaya geri dönme kararı almaya hazır olup olmadığını ‘henüz bilmediğini’ belirtti. Bu da Viyana’da iki taraf arasında bugün başlayacak ikinci dolaylı görüşmelerin öncesinde Tahran’ın niyetleri hakkında şüphe uyandırdı. Ancak üst düzey bir ABD’li yetkili, İran isterse haftalar içinde bir uzlaşmaya varılabileceğini vurguladı.

Blinken, ABD’nin Avrupalı ​​ortaklar, Rusya, Çin ve dolaylı olarak İran ile müzakerelere katılımına ilişkin yaptığı açıklamada, “Nükleer anlaşmaya geri dönme arzusu açısından niyetimizin ciddiyetini gösterdik. Uyuma karşılık uyum. İran’ın bu yönde aynı kararı alıp ilerlemeye hazır olup olmadığını henüz bilmiyoruz” dedi. Blinken ayrıca, anlaşmaya varılmadığı halde İran’ın birkaç hafta içinde bir nükleer silah için bölünebilir malzeme üretmesini sağlayacak bir yolda olduğunu ve bununla ilgili herhangi bir şey yapmak için zaman bırakmadığını belirterek, “Anlaşma nükleer programlarına kısıtlamalar getirdi ve nükleer silah için bölünebilir malzeme üretme yollarının önünü kesti” diye konuştu. Blinken, İran’da karar vericinin kim olduğuna ilişkin kendisine yöneltilen eleştirileri reddederek, anlaşmanın getirdiği denetim sistemini dünyadaki en müdahaleci sistem olarak nitelendirdi.

Blinken açıklamasında, “İran anlaşmanın getirdiği kısıtlamaların çoğunu maalesef anlaşmadan çekildiğimiz için kaldırdı. Şu anda birkaç aya kadar hedefine ulaşmak için anlaşmayı ihlal etme noktasına çok daha yakın. Pratikte bu süreden bile daha az” ifadelerini kullandı.

Blinken’in açıklamaları, Londra’da düzenlenen G7 Dışişleri Bakanları toplantısının ardından BBC Radio 4’e verdiği röportajda geldi. G7 Bakanlar toplantısında, İran’dan, keyfi olarak tutuklanan çifte vatandaşlık hakkına sahip kişileri serbest bırakması talep edildi. Grup, yayınladıkları ortak bildirgede, İran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmayı canlandırma çabalarını desteklediğini belirterek, “Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) İran’ın nükleer programını barışçıl seviyede tutulmasını sağlamanın en iyi yolu olmaya devam ediyor” ifadesini kullandı. Aynı zamanda İran’ın eylemleri ile ilgili endişelerin de dile getirildiği bildirgede, “İran’ı, 2231 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı ile tutarsız olan balistik füzelerle ilgili tüm faaliyetleri durdurmaya ve istikrarı bozucu eylemlerden kaçınarak, istikrarın ve bölgesel barışın sağlanmasında yapıcı bir rol oynamaya çağırıyoruz” ifadesi yer aldı.

Blinken, ülkesinin İngiltere hükümetinin İran’a borçlu olduğu parayı ödemesini destekleyip desteklemediğine ilişkin bir soruya cevaben, “Bu Birleşik Krallığa ait  egemen bir karardır. Herhangi bir müzakerenin detayına girmeyeceğim” dedi.

Öte yandan, isminin verilmesini istemeyen üst düzey bir ABD’li yetkili, bunun son veya belirleyici bir tur olup olmadığı sorusuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Son üç tur, İran ve ABD’nin nükleer anlaşmaya karşılıklı olarak uyması için gerekli seçenekleri netleştirmeye yardımcı oldu. İran gerçekten geri dönmek istediği konusunda siyasi kararı alırsa, bu nispeten hızlı bir şekilde gerçekleşebilir” diyerek bunun haftalar içinde mümkün olabileceğini belirtti. Ancak, “İran’ın bu kararı alıp almadığını bilmiyoruz” dedi. Ülkesinin ABD’nin uyumu bağlamında hangi yaptırımları kaldıracağını bildiğini vurgulayan yetkili, “İran’ın bunun için ne yapması gerektiğinin de farkındayız” ifadesini kullandı.

“Bir önceki yönetimin azami baskı politikasıyla amaçladığının aksine, İran’ın nükleer programı şu anda hızla ilerliyor ve davranışları daha düşmanca bir hal aldı. Başkan Biden eskiden başarılı olan bir anlaşmaya geri dönmek ve daha sonra onu daha güçlü ve daha uzun bir anlaşmanın yanı sıra bölgesel güvenliğin diğer bazı yönlerini ele almak için bir platform olarak kullanmak istiyor. İran bunu yapmaya hazır değilse, Biden yönetimi durumla ilgilenecek ve İran’ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için elinden geleni yapacaktır.”

ABD’nin İran’ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetleriyle yüzleşmek için bölgedeki ortakları ve müttefikleriyle birlikte çalıştığını vurgulayarak, “İran ile bazı komşuları arasındaki önemli tartışmaları” memnuniyetle karşıladı. Nükleer anlaşmaya yeniden katılma konusunda bir “anlayışa” ulaştıktan sonra, tartışmaların “bölgedeki gerilimin azaltılması ve bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi, gibi bazı konulara odaklanabileceğini belirten ABD’li yetkili, “Bu da İran politikasında değişikliklerin görülmesi anlamına gelir” dedi.

Üst düzey ABD’li yetkili, İran’da keyfi olarak gözaltına alınan Amerikan vatandaşlarına atıfta bulunarak, zorbalığın ABD veya başka ülkeden taviz almaya çalışmak için piyon olarak kullanılması nedeniyle İranlı yetkilileri suçladı. İranlı yetkililerin tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin anlaşmaya varılmasını sağlayacak bilgileri sızdırarak bu zulmü artırdıklarını belirten yetkili, “Onları ülkelerine geri getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.