İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını tartışmak üzere Cidde'de düzenlenen olağanüstü durum toplantısı (İslam İşbirliği Teşkilatı)

İİT, uluslararası topluma İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını durdurma çağrısında bulundu

İsrail’in Kudüs’teki Filistin halkına ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarına karşı tekrarlanan saldırılarını şiddetle kınayan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), uluslararası toplumu bu saldırıları durdurmaya ve tekrarlanmasını önlemeye çağırdı.

İİT üye devletleri daimî temsilciler komitesinin internet üzerinden düzenlenen, kapanış bildirisinde söz konusu kınama ve çağrının kaydedildiği olağanüstü toplantısında İsrail’in saldırıları üzerine duruldu.

Bu çağrı, İİT üye devletlerinin Daimî Temsilciler Komitesi’nin, İsrail’in saldırılarını tartışmak üzere internet üzerinden olağanüstü gerçekleştirdiği toplantı sonrası açıklamasında geldi.  Nitekim İİT, İsrail’in işgal programını sürdürmesini, uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal ederek Filistinlilere ait mülkleri zorla ele geçirme ve topraklarından zorla çıkarma çabasını kınadı.

Bu saldırıların işgal altındaki Kudüs ve Filistin topraklarının tarihi ve hukuki statüsünü değiştirmek isteyen işgal otoritelerinin sürekli ve sistematik politikaları bağlamında geldiğinin belirtildiği açıklamada, bunların ilhak ve sömürgeci genişleme siyasetine önayak olduğu belirtildi. Bu siyasetin bölgede istikrarsızlığa yol açacağı, uluslararası barış ve güvenliği tehdit edeceği, güvenilir bir siyasi süreç başlatma yönünde uygun bir ortam yaratmaya yönelik uluslararası çabaları baltalayacağı ifade edildi.

Kuşatma altındaki Gazze’de sivillerin kasıtlı olarak hedef alındığı, aralarında masum çocuklar da olmak üzere çok sayıda sivilin öldürülmesi ve yaralanmasına neden olan İsrail bombardımanını kınayan komite, haksız saldırılardan, ortaya çıkacak tehlikeli gelişmeler ve yansımalarından tamamıyla İsrail’i sorumlu tuttu. Aynı zamanda işgalci İsrail’in Filistinli sivillerin hayatlarına saygısızlığını, kasıtlı olarak defalarca hedef alıp can almasını kınama yönünde üye devletleri Güvenlik Konseyi (BMGK) dahil tüm uluslararası düzeylerde acilen harekete geçmeye, bu saldırganlığı durdurma, tekrar edilmesini önleme ve İsrail’i bu suçlardan hesaba çekme yönünde çalışmaya çağırdı.

Kudüs dahil olmak üzere Filistin topraklarına yönelik işgal ve sömürgeciliği, aynı zamanda apartheid sistemi pekiştirmede İsrail yargısının başı çektiğini vurgulayan komite, Filistin vatandaşları aleyhindeki tüm kararlarının hükümsüz olduğunu, hukuki bir etkisinin bulunmadığını vurguladı. Aynı zamanda büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıyan veya orada temsilcilikler açan ülkelere bu yasadışı adımı geri almaları çağrısında bulundu.

Bazı uluslararası kuruluşların Kudüs’teki vaziyeti İsrail’in sömürge işgali ile Filistin halkı arasında eşit olarak ele almasından duyduğu hayal kırıklığını dile getiren komite, meseleyle ilgili olarak uluslararası hukukun tavrı ve uluslararası meşruiyet kararlarının net olduğunu vurgulayarak, “Sömürgeci ile sömürge altındaki halk eşit değildir. Bu, zalim ile mazlum arasında yanlış bir denge kuran ahlaksız, yanlış, kabul edilemez bir durumdur; ufukta inandırıcı bir siyasi sürecin yokluğuna, gerilimi düşürme yönündeki ciddiyetsizliğe işaret eder” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, BMGK ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri dahil olmak üzere uluslararası dörtlüyü, uluslararası referanslara bağlı kalmaya, İsrail’in sömürgeci adımlarını kınamaya, sahadaki fiili ilhak adımlarıyla yüzleşip bu yönde önlemler almaya, güvenilir bir siyasi sürece geçişin temelini oluşturan ve Filistin halkının meşru haklarına sahip olmasını sağlayan bir atmosfer yaratmaya çağırdı.

İşgalin artmasına katkıda bulunan, işgal altındaki Kudüs şehrinin tarihi, hukuki ve siyasi statükosunu değiştiren her türlü yasadışı tavır, karar ve eylemi reddedip kınadığını ifade eden komite, zirâ tüm bunların uluslararası hukuk ve meşruiyet kararlarının açık bir ihlali olduğunun altını çizdi. Ayrıca güvenilir uluslararası referanslar doğrultusunda barış yönünde adil ve kapsamlı bir çözüme bağlılığını teyit etti.

Filistin ve Kudüs meselesinin İİT’nin gündeminde olmaya devam ettiğini vurgulayan komite, Filistin halkının, vazgeçilemez haklarının destekçisi olan tutumunu yineledi ve destek olma yönünde çalışmaya devam etme kararlılığını ifade etti. Bununla birlikte durumun gözden geçirilmesi için en yakın zamanda Dışişleri Bakanları Konseyi olağanüstü toplantısı veya yürütme komitesinin bakanlar düzeyinde açık bir toplantı düzenlemesi talebinde bulundu.

BMGK’nın 10 Mayıs’taki i gayri resmi toplantısında somut bir sonuca ulaşılamaması dolayısıyla söz konusu ciddi ihlalleri BMGK’da ele alma niyetini dile getiren komite; işgali sona erdirme, özgürlük ve bağımsızlık kazanma, başkenti Kudüs olacak şekilde bağımsız ve egemen bir Filistin devletini hayata geçirme, bunu gerçekleştirme yönünde devletler ve uluslararası kuruluşlarla birlikte her düzeyde çalışmaya devam etme yönünde Filistin halkının meşru haklarına olan bağlılığını vurguladı.

Şarku’l Avsat