Pandemi sonrasında hedeflere ulaşmamıza yardımcı olacak 3 bilimsel strateji

Spor salonları, restoranlar ve iş yerlerinin yeniden açılmasıyla birlikte bir çok kişi, salgının neden olduğu izolasyondan çıkarken, yeni ve sağlıklı alışkanlıkların nasıl oluşturulacağı konusunda uzman tavsiyesi istiyor. Pensilvanya Üniversitesi’nin Wharton Okulu’nda Profesör olan Katie Milkman’ın Time dergisinde yayımlanan araştırması, yeni bir başlangıca sahip olmanın, evde ve işte olumlu bir değişiklik yapma noktasında itici bir güç olduğunu söylüyor. Ancak Kovid-19 salgınından sonra yeni bir fitness rutini geliştirme veya herhangi bir toplantı olmadan sabah saatlerinde dinç kalmanın coşkumuzu artırma şansı nedir?

Ne yazık ki birçok kişi yeni başlangıç motivasyonu olmasına rağmen kişisel gelişim hedefini gerçekleştiremiyor. Bunun nedeni değişimin zor olmasıdır. Bir diğer sebep ise, değişimin doğru stratejiyi gerektirmesinden kaynaklanıyor. Milkman akademik kariyerini davranışsal değişim çalışmaları üzerine yaptı. Milkman bu çalışmalarda, insanların hedeflerine ulaşmada karşılaştıkları engellerin boyutunu belirlemede kaç kez başarısız olduklarına hayret etti. Cesur hedefler belirlemek ve başarıyı görselleştirmek bu noktada iyi bir şey. Birçok insan karşılaştıkları engelleri kendileri için özelleştirdiği takdirde daha başarılı bir sonuçlar alıyor.

Zaafları iyileştirmek

Zaafların kurbanı olmak, insanların hedeflerine ulaşamamasının en yaygın nedenlerinden biri. Bunun en basit örneklerinden biri, Netflix eşliğinde spor salonuna giderek spor yapma fikri. Örneğin yaklaşan bir sunum için hazırlık yapmamız gerektiğini biliyoruz ancak sosyal medyada vakit geçirmek bize daha cazip geliyor.

Psikolog Ayelet Fishbach ve Kaitlin Woolley, insanların hedeflerinin peşinden koşarken, zaaflarına yenik düşerek büyük hatalar yaptığını söylüyor: “İnsanlar uzun vadede daha fazla getiri sağlayacağını inandıkları şeylere yaklaşıyor. Ancak daha başarılı bir strateji bu tür bir hedef arayışını eğlenceli hale getirmeye çalışmaktır.”

Birçok araştırmada Fishbach ve Woolley bazı katılımcıları en çok keyif alacakları sağlıklı yiyecekler ve egzersizleri seçmeye teşvik ederken, diğerlerini en çok faydalanacakları yiyecek ve egzersizleri seçmeye teşvik etti. Bu çalışma kısa süreli eğlenceye vurgu yaparak, sağlıklı aktivitelere katılmaya teşvik edilen kişilerin daha uzun süre egzersiz yapmaya devam ettiklerini ve daha sağlıklı yiyecekler tükettiklerini ortaya koydu. Araştırma, uzun vadeli hedefler görmezden gelindiğinde değil aksine zaaflarla karşılaşıldığında daha iyi bir durumda olunduğunu gösterdi.

Hedefler için motivasyon belirleyin

Sevdiklerinizle yapılan görüşmeler yoluyla bağları güçlendirmek, yapılan tıbbi kontroller ile sağlıklı kalmak, gereksiz satın alımları önleyerek israfı azaltmak gibi birçok hedefin peşinden gitmek doğası gereği rahatsız edici bir durum değil. Bunları görmezden gelmiyoruz, yalnızca yapmayı unutuyoruz. Bu noktada unutkanlığın büyük bir rol oynadığı tahmin ediliyor. Buradaki çözümün eğlenceyle bir ilgisi bulunmuyor.

Psikolog Peter Gollwitzer, birçok insanın hedeflerine ulaşma noktasında planlar yaptığında, belirli bir tutum göstermek yerine yapmak istedikleri şeye odaklanarak (örneğin daha fazla para kazanmak) yanlış kararlar aldığına işaret etti. Bu noktada dalgalanmaları engellemek için planları belirli bir zaman, mekan veya eylemle ilişkilendirmek gerekiyor.

Doğru planı oluşturmak oldukça basit. “Aylık emekli maaşımı artıracağım” cümlesi bu noktada eksik bir cümle. “Ne kadar çok gelirim olursa, aylık emekli maaşım o kadar fazla olur” cümlesi bir teşvik içerdiğinden daha doğru bir cümle olarak sayılıyor.

Milkman ve diğer psikologlar tarafından yapılan çalışmalar, insanları, kendilerini çalışmaya motive edecek tarih ve saat hakkında düşünmeye yönlendiriyor. Oy vermekten aşı olmaya kadar birçok durumda, her şeyin takibi yapılabilir.

Engellerle başa çıkma

Birçok insan küçük engeller yüzünden hayal kırıklığına uğradığı için hedeflerine ulaşmada başarısız olur. Marisa Şerif’in on yıldan fazla bir zamandır her gün düzenli koşma konusunda iddialı bir hedefi var. Davranış bilimcisi olarak Marisa, koşuya gitmemenin, kolayca yapılmamış bir dizi antrenmana dönüşebileceğini fark etti. Bu psikolojik fenomen üzerine yapılan araştırmalar, -bir öğünde alınması gerekenden fazla kalori almak gibi- küçük başarısızlıkların bile davranışsal bir bozukluğa yol açabileceğini gösteriyor.

Marisa bu tehlikeli durumla yüzleşilmesi noktasında akıllıca bir strateji geliştirerek, kendisine her hafta iki günlük acil durumlar rutini belirleyerek koşuya gitmeme izni verdi. Spor yapamadığı zamanlarda bunu acil bir durum rutiniyle ilişkilendirdi. Bu onun doğru yolda kalmasına ve spora devam etmesine imkan tanıdı.

Şarkul Avsat