11 gün süren bombardımanların ardından Gazze’de Kovid-19 yeni bir krize neden olabilir

Kovid-19 salgını bölgeye Mart 2020’de ulaştı. Bu tarihten beri işgal altındaki Filistin topraklarında 300 binden fazla vaka kaydedildi.

Filistinli bir doktor, patlamanın gücüyle durduğu yerden odanın diğer tarafına savruldu ve duvara çarptı. Şok edici görüntülerin kaydedildiği videolardan, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testlerinin yapıldığı tek laboratuarın olduğu kliniğin yerle bir olduğu anlar yansıdı. The Independent’ın haberine göre patlama anında telefonla tıbbi tavsiyede bulunan Dr. Macid Salah baygın halde yer yatarken görüldü.

Şiddetli patlamadan kurtulan meslektaşları canlarını kurtarmak için kaçarken çevreleri, kırılan camlar ve toz bulutlarıyla doluydu.

İsrail, 17 Mayıs’ta Gazze’nin ana yollarından biri olan El-Vahde Caddesi’ndeki çok katlı bir binanın iki katını hedef aldı.

Patlama o kadar şiddetliydi ki, her ikisi de karşı tarafta bulunan Kovid-19 laboratuvarının bulunduğu kliniğe ve Sağlık Bakanlığı ofislerine ciddi hasar verdi.

Gazze’deki Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu Riş’in açıklamasına göre Dr. Salih patlamada ağır şekilde yaralandı ve yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı.

Hasar gören bakanlık binasından üst düzey bir yetkili, “Herhangi bir uyarı almadık” dedi.

Bakan Yardımcısı Ebu Riş, Gazze’de Kovid-19 testi yapılan tek laboratuarın geçici olarak kullanılamaz hale geldiğini açıkladı.

PCR testi yapan cihazın patlamada zarar görmediğini, ancak taşınması gerektiğini söyleyen Ebu Riş, “Bu durum, acil vakalarda ve salgında yapabileceklerimi büyük ölçüde etkiliyor” dedi.

Sağlık Bakanlığının idari bölümüne ait ofislerin saldırıda doğrudan hasar gördüğü ve kullanılamaz hale geldiğini belirten Ebu Riş, vatandaşlara telefon hatları gibi birçok hizmetin sağlanamadığını da sözlerine ekledi.

Dünya, Hamas ile İsrail ordusu arasında 11 gün süren şiddetli çatışmalara ve Gazze’de şimdiye kadar kaydedilen en ağır hava saldırılarından bazılarına tanık oldu. Bu bombardımanlar, abluka altındaki Gazze Şeridi’nde geniş bölgelerin yok olmasına neden olurken Hamas İsrail’ şehirlerine daha önce eşi-benzeri görülmemiş sayıda roket fırlattı.

Gazze’de 66’sı çocuk ve 39’u kadın olmak üzere 248 Filistinli öldü. İsrail’de ise ikisi çocuk ve biri asker olmak üzere 12 kişi öldü.

Çatışma 2012 ve 2014 yıllarındaki savaşlardan çok daha kısa sürse de, Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerine göre her iki taraf da oldukça yoğun bombardımanlara maruz kaldı. BM yetkilileri savaşın neden olduğu bir sonraki insani krizin, Kovid-19 salgınının daha da kötüleşmesi olasılığı olduğuna dair uyardılar.

Kovid-19 salgını bölgeye Mart 2020’de ulaştı. Bu tarihten beri işgal altındaki Filistin topraklarında 300 binden fazla vaka kaydedildi.

Gazze salgın karşısında özellikle Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmesiyle 14 yıldır süren İsrail ablukası nedeniyle sağlık sistemi felç olduğundan tamamen savunmasız durumda.

Akdeniz kıyısında 40 kilometre uzunluğunda dar bir sahil şeridi olan bu küçük yerleşim bölgesinde yaklaşık iki milyon insan yaşıyor. Aynı zamanda dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Gazze’de, barış zamanında dahi sosyal mesafenin uygulanması oldukça güç.

Bir ay öncesinde Gazze’de her gün bin yeni vaka kaydediliyordu.

Sağlık yetkilileri, iki hafta önce çatışmanın patlak vermesinden önce Kovid-19’un yayılmasını kontrol altına almayı başardılar, ancak şimdi yeni bir dalganın gelmesinden korkuyorlar.

Gazze’de 11 gün süren çatışmada 20’den fazla sağlık tesisi hasar görürken başlıca sağlık kompleksi tamamen yıkıldı.

Hasar gören merkezlerden biri, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde bakanlığın yanında bulunan klinikteki tek Kovid-19 testi yapılan laboratuvardı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), on binlerce insanın bombardımanlar nedeniyle yerlerinden edilmesi ve birçoğunun geçici barınaklar haline getirilen BM okullarında kalmaları yüzünden sosyal mesafenin sağlanamaması ve maske takılmaması konusundaki endişelerini de dile getirdi.

WHO’nun Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki ofisine başkanlık eden Rick Pepperkorn, işgal altındaki Filistin topraklarındaki nüfusun yalnızca yüzde 7’sinin aşılandığını, bunun da başka bir büyük risk oluşturduğunu söyledi.

Gazze’nin halihazırda dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olduğunu hatırlatan Pepperkorn,  çatışmayla birlikte 75 bin kişinin yerlerinden edildiğini, sosyal mesafe ve maske gibi salgının yayılmasını önleyici tedbirlerin uygulanmasının neredeyse imkansız olduğunu vurguladı.

WHO’nun daha fazla PCR test kiti de dahil olmak üzere Gazze’ye tıbbi malzeme sağlaması için bölgeye düzenli olarak erişime ihtiyaç duyduğunu açıklayan Pepperkorn, ayrıca büyük bir aşı kıtlığı bulunduğunu ve Gazze’nin sadece 120 bin doz aşısı olduğunu da sözlerine ekledi.

Gazze, abluka nedeniyle, antibiyotikler ve travma kitleri gibi başlıca tıbbi malzemeler dahil olmak üzere temel sağlık ihtiyaçlarının yüzde 40’ını kaybetti.

Gazze’de bulunan Şifa Hastanesi ekibi, 30 yataklı Kovid-19 koğuşunu acil yoğun bakım ünitesine çevirmek zorunda kaldı.

Kovid-19’la enfekte olan üç hasta ve farklı sağlık sorunları yaşayan 45 hasta başka hastanelere nakledildi.

Şifa Hastanesi’nin Kovid-19 Birimi Şefi Dr. Raid Kahil, Kovid-19 testleri yapılamadığı için hasarın boyutunu bilmediklerini, bunun yanı sıra sosyal mesafe kurallarının da ortadan kalmaya başladığını söyledi.

Dr. Kahil, “Eğer ateşkes devam ederse, bir hafta sonra vakalardaki artışı öğrenebiliriz” dedi.

Şarku’l Avsat