Aşı, uzun süreli Kovid-19 semptomlarını hafifletiyor

İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile enfekte olan kişilerin yüzde 13,7’sinin, iyileşmelerinden 4 ay sonra semptomlar yaşamaya devam ettiğini açıkladı. Diğer virüs sonrası sendrom türlerine benzeyen bu durum, “uzun süreli Kovid-19” olarak biliniyor. Yaygın semptomları arasında yorgunluk, nefes darlığı, konsantrasyon güçlüğü, beyin sislenmesi (Brain fog), ruh hali değişiklikleri, kas ağrıları, tat ve koku kaybı veya sadece koku kaybı, uykusuzluk ve kalp çarpıntısı yer alıyor. Uzun süreli Kovid-19 için kanıtlanmış bir tedavi bulunmuyor, ancak enfeksiyondan iyileşen ve uzun süreli Kovid-19’dan muzdarip olan kişilerin Kovid-19 aşısı olmalarının ardından semptomlarında iyileşme görüldüğüne yönelik raporlar ortaya çıkmaya başladı.

Aynı zamanda, uzun süreli Kovid-19 yaşayan bazı kişiler, semptomlarını daha da kötüleştireceğinden korktukları için aşı olma konusunda isteksizlerdi.

Bu konuya yönelik küçük araştırma, Mart ayında araştırmacıların bulgularını paylaştıkları ve meslektaşlarından geri bildirim aldıkları MedRxiv adlı internet sitesinde yayınlandı. Araştırmada Oxford-AstraZeneca ve Pfizer-BioNTech aşılarının, semptomlardaki genel iyileşmelerle ilişkili olduğunu gösterdi.

Araştırmacılar, aşılamanın ardından 14 uzun süreli Kovid-19 semptomunun durumundaki değişikliklere yönelik bugüne kadarki en geniş çaplı anketi gerçekleştirdiler, bulguları henüz hakemli bir dergide yayınlanmadı. Araştırmaya çoğu AstraZeneca, Pfizer-BioNTech veya Moderna aşıları olan 900 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 70’inden fazlası 9 ay veya daha uzun süredir semptomlar yaşadığını belirtti.

Sonuç olarak, katılımcıların yüzde 56,7’side bir iyileşme, yüzde 18,7’sinde kötüye gitme gözlemlenirken yüzde 24,6’sının durumunda değişme olmadı. Mesajcı RNA (mRNA) teknolojisi ile geliştirilen Moderna aşısı olan katılımcılarda daha fazla iyileşme ve daha az kötüleşme ihtimalleri bulunuyordu.

İngiltere’deki Exeter Üniversitesi ve Kent Üniversitesi’ndeki bilim adamları, ankette LongCovidSOS ile iş birliği yaptı. Bilim insanları, 24 Mayıs’ta yayınladıkları raporda, LongCovidSOS internet sitesine şunları yazdılar:

“Bu anketin sonuçları, uzun süreli Kovid-19’dan muzdarip olan kişilerin aşılamadan sonra semptomların kötüye gitmesi şanslarının düşük olduğuna dair güvence veriyor. Aşı olanların yarısından fazlası, semptomlarında en azından bir miktar iyileşme gördü.”

Araştırmanın yazarları, uzun süreli Kovid-19’dan muzdarip olan kişilerde aşılamanın olası yararlarına yönelik daha fazla araştırma yapmak için klinik denemeler yapılması çağrısında bulunuyorlar. LongCovidSOS, anketi web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında yayınlamasının yanı sıra e-posta listesindeki kişilere göndermesi ve Facebook hesabında paylaşması ile anketin yapılmasında katkıda bulundu. Ankette, katılımcılardan semptomlarındaki genel değişikliği değerlendirmelerini istenmesinin yanı sıra aşı öncesi semptomlarını ve her aşı dozundan sonraki durumlarını 1 ila 10 arasında derecelendirmeleri istendi. Ankette katılımcılara, aşının doğal yan etkilerinin azalmasına izin vermek için anketi tamamlamadan önce en az bir hafta beklemeleri tavsiye edildi.

Katılımcıların yüzde 41’inde PCR veya antikor testleri ile Kovid-19 enfeksiyonuna yakalandıkları ile doğrulandı. Aşılamadan öncesinde bildirilen en yaygın semptomlar yorgunluk, beyin sislenmesi, kas ağrıları, nefes darlığı ve göğüs ağrısı veya kalp çarpıntısıydı. Araştırma sonucunda, Moderna aşısının, anketteki 14 semptomun tamamı üzerinde en olumlu etkiye sahip olan aşı olduğu görünüyor. Bununla birlikte, bu sonucun yalnızca ilk dozun uygulanmasının sonrasında görüldüğünü bu nedenle bulguların belirtilen üç aşının her iki dozunun uygulanmasının ardından nasıl performans göstereceğine yönelik bilgi vermiyor. Bu da daha fazla araştırmaya ihtiyaç durmamıza neden oluyor.

Nottingham Üniversitesi’nde immünoloji yardımcı doçenti olan Chris Coleman Medical News Today tarafından cuma günü yayınlanan bir raporda konu ile ilgili olarak “En basit açıklama, aşılamanın vücutta kalan virüs parçacıklarını hastaların vücutlarından atılmasını sağlıyor olmasıdır” diyor. Ankete katılmayan Coleman “Teorik olarak aşı, teraziyi iyileşme ve virüsten (birincil bağışıklık tepkisi zayıf olması veya başka bir sebeple yetersiz kaldığı için vücuttan atılamayan) kurtulma lehine çevirebilir” ifadelerini kullandı. Coleman ayrıca şiddetli viral enfeksiyonların genellikle sadece birkaç gün veya hafta sürdüğünü ve bağışıklık tepkilerindeki bozulmaların neden olduğu başka semptomların ortaya çıktığına dikkat çekerek aşının bu tepkileri hafifletebileceğini belirtti.

Şarkul Avsat