UAEA Direktörü Rafael Grossi (Fotoğraf: UAEA)

UAEA, İran’ın gizli tesislerde uranyum parçacıkları keşfine ilişkin sorulara yanıt vermeyeceğinden endişeli

İran’ın şubat ayında UAEA’nın bazı denetimlerini askıya alması üzerine kurumun söz konusu tesislere erişim seviyesinin azalmasına rağmen faaliyetlerine devam etmesine izin veren üç aylık bir geçici anlaşma imzalanmıştı.

İran’ın açıklanmayan bölgelerde uranyum parçacıkları keşfine ilişkin sorulara yanıt vermeyeceğinden son derece endişelendiğini dile getiren Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, Tahran’ı ‘daha fazla gecikmeden’ istenen sorulara yanıt vermeye çağırdı. Diğer yandan Tahran ve büyük güçler nükleer anlaşmayı kurtarmaya çalışırken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Washington’un Tahran’ın 2015 nükleer anlaşmasına uymaya hazır olup olmadığından hala emin olmadığını vurguladı. Aynı zamanda Tahran’ın tek bir nükleer silah için yeterli miktarda malzeme üretmesi için gereken sürenin, anlaşmayı ihlal etmeye devam etmesi halinde haftalara düşeceği uyarısında bulundu.

UAEA Yönetim Kurulu’nda konuşan Grossi, İran’ın UAEA’nın tamamlayıcı erişim sağladığı üç bölgeden herhangi birinde nükleer madde parçacıklarının varlığına dair gerekli açıklamayı aylar geçtiği halde sağlamadığını, açıklanmayan başka bir tesisle ilgili soruları da yanıtlamadığını bildirdi. Grossi aynı zamanda, bu gecikmenin UAEA’nın İran’ın nükleer programının barışçıl doğası hakkında güvence sağlama yeteneğini ciddi şekilde etkilediği uyarısında bulundu.

İran’daki durumun ‘tehlikeli’ olduğu konusundaki endişelerini yineleyen Grossi, “Oldukça gelişmiş ve iddialı bir nükleer programa sahip, uranyumu çok yüksek seviyelerde zenginleştiren, silah yapmak için gereken seviyeye çok yakın bir ülke ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Nisan ayında UAEA, nükleer anlaşma müzakerelerinde Tahran’ın buradaki faaliyetler hakkında bilgilendirmediği tesisler üzerindeki ‘çıkmazı kırmak’ amacıyla İran ile yeni bir teknik müzakere süreci başlatmıştı. Ancak geçen hafta yayınlanan bir rapor, UAEA’nın yürüttüğü soruşturmaların hala netlik kazanmadığını açıkça ortaya koydu.

Gazetecilere konuşan Grossi, beklentilerinin gerçekleşmediğini, İranlı yetkililerin işbirliği yapma istekliliğine rağmen konuyla ilgili ‘somut bir ilerleme’ olmadığını söyledi. “Müzakereler sonuç vermedi” ifadelerini kullanan Grossi, açıklanmayan tesisler meselesinin nükleer anlaşmayı canlandırma yönündeki müzakereler ile doğrudan bağlantılı olmadığını, ancak ‘güvenin’ önemli olduğunu vurguladı. Grossi, “Burada herhangi bir ülkeyle yaptığınız her şey birbiriyle bağlantılıdır. Benim için güvenin yolu bilgilendirme, açık olma, teftiş ve tam şeffaflıktan geçer” dedi.

İran ile yapılan geçici anlaşma

Diğer yandan Grossi, Tahran’ın ABD Başkanı Joe Biden’ı yaptırımları kaldırmaya ve nükleer anlaşmayı yeniden hayata geçirmeye zorlamak amacıyla Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamındaki Ek Protokol’den vazgeçmesinin ardından hassas faaliyetleri doğrulamak için İran ile yapılan geçici anlaşmayı uzatma fırsatının azaldığını kaydetti.

İran’ın şubat ayında UAEA’nın bazı denetimlerini askıya alması üzerine kurumun söz konusu tesislere erişim seviyesinin azalmasına rağmen faaliyetlerine devam etmesine izin veren üç aylık bir geçici anlaşma imzalanmıştı. Bu süre mayıs ayı sonlarında 24 Haziran’a kadar uzatılmış, ancak Grossi kalan süreyi ‘çok kısa’ olarak değerlendirmişti.

“Mesafenin daraldığını görebiliyorum” ifadelerini kullanan Grossi, nükleer anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi yönünde Viyana’da dünya güçleri ile Tahran arasında devam eden müzakerelere atıfta bulunarak, “Şehir merkezinde (Viyana’da) veya başka yollarla üzerinde çalışılan daha geniş bir anlaşmayla, teftiş yeteneklerinin tekrar azaldığını görmeyeceğimizi umuyorum. Müfettişlerin teftiş etme kabiliyetini sınırlayamayız, güven varmış gibi davranarak sınırlamaya devam edemeyiz” dedi.

Diplomatlar, söz konusu müzakereleri İran’da 18 Haziran’da düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde sonuçlandırmayı umuyor.

Nitekim söz konusu anlaşma, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’de anlaşmadan çekilerek İran’ı yeniden ağır yaptırımlara tabi tutması sonrasında ciddi şekilde tehdit ediliyor. Buna karşılık İran ise anlaşma kapsamında nükleer faaliyetlerine ilişkin bazı taahhütlerini askıya almıştı.

ABD’den İran açıklaması

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran’ın Viyana’da bir süredir devam eden müzakerelere rağmen nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri dönme aşamasına girmediğini söyledi.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu huzurunda konuşan Blinken, “Nükleer anlaşmadaki yükümlülükleri yerine getirme aşamasında değiliz. Aslında bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyoruz. İran’ın anlaşmaya dönme yönünde ne gerekiyorsa yapmaya hazır olup olmadığı henüz belli değil” dedi.

Blinken’in bu açıklaması, komisyonun Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerinin Tahran ile yapılacak nükleer anlaşmaya bölgeye yönelik istikrar bozucu faaliyetleri ve balistik füze programının da dahil edilmesi taleplerine yanıt olarak geldi. Üyeler, yaptırımların kaldırılmasının İran’ın teröre verdiği desteği geri çekmesine ilişkin baskılara yanıt vermemesine yol açacağını da vurguladı.

İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemenin ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin bölgede bu yöndeki tehdidi kontrol altına alma önceliği olduğunu vurgulayan Blinken, ardından İran’ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerinin, terörizme verdiği desteğin ve balistik füze programının geldiğini belirtti. Aynı zamanda Tahran’ın nükleer silah edinmesinin bölgedeki yansımaları konusunda uyarıda bulundu.

Blinken, “Nükleer anlaşmayı yinelersek, anlaşmanın gerekirse desteklenip uzatılamayacağını değerlendirmek için bunu temel alacağız. İran’ın yürüttüğü istikrarsızlaştırıcı pek çok faaliyet var. İran nükleer silah elde etmeye başlarsa veya buna yaklaşırsa durum daha da kötüleşecek” dedi.

Ayrıca İran’ın nükleer programını mevcut hızıyla sürdürmesinin nükleer silahlardan kaçışı önemli ölçüde kısıtlayacağı, Tahran’ın nükleer silah edinmesinin haftalar alacağı uyarısında bulundu.

2022 bütçesinin tartışıldığı oturumda konuşan Blinken, İran’daki tüm ABD’li tutukluların geri alınacağına, 2007’de İran’da kaybolan FBI ajanı Robert Levinson davasıyla ilgili cevaplar alınacağına söz verdi.

Şarku’l Avsat