Mısırlı ünlü vaiz Muhammed Hüseyin Yakub (solda) ifade verirken (Mısır medyası)

Mısırlı vaiz mahkemede ifade verdi: Ben fıkıh uzmanı değilim

Mısırlı ünlü vaiz Muhammed Hüseyin Yakub, Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) Hareketi’nin liderlerinden Seyyid Kutub’un din ilimlerinde uzman olmadığını ve bir şeyhten ders almadığını belirterek, Kutub’un her şeyden önce bir şair ve edebiyatçı olduğunu vurguladı. Ayrıca Yakub, Müslüman Kardeşler’in kurucularından Hasan el-Benna’nın halkı uyarmak ve bir yargıya varmak için Seyyid Kutub’un peşinden gittiğini ifade etti.

Yakub’un mahkeme önündeki açıklamaları, kamuoyunda DEAŞ İmbaba Hücresi olarak bilinen davadaki sanıkların savunmalarında ünlü vaiz Muhammed Hasan’la birlikte Yakub’un ifadesini dinlemek istemelerinin ardından geldi. Sanıklar, iki din adamının düşünce ve yaklaşımlarını mahkeme önünde açıklamalarını talep ederken, özellikle iki sanık onlar tarafından sunulan düşünce ve yaklaşımı benimsediklerini ifade ettiler.

Mısır Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre davadaki sanıklar Mısır’ın başkentinin güneyindeki Giza vilayetinin İmbaba bölgesinde Mısır’da terör örgütüne (DEAŞ) bağlı bir terörist grup kurarak liderliğini üstlenmekle suçlanıyor. Ayrıca kamu düzenini bozmak, toplum güvenliğini tehlikeye atmak, anayasa ve kanun hükümlerini bozmak, vatandaşların özgürlüğüne ve kamu haklarına saldırmak, ulusal birliğe ve toplumsal barışa zarar vermek, silahlı kuvvetler, polis mensupları ve bunların teçhizatlarına ve kamu tesislerine saldırmakla suçlanıyor. Ayrıca Hıristiyanların kanını helal görerek paralarını, mallarını ve ibadet yerlerini gasp etmek ile devlet kurumlarını ve kamu yetkililerini işlerinden alıkoymak suçlaması yöneltiliyor.

Öte yandan, yapılan soruşturmalar sonucu sanıkların Kahire’nin Ramses bölgesindeki güvenlik noktalarını ve Giza’daki Mühendisin bölgesinde bulunan Ulusal Banka’yı hedef almak ve patlayıcı, silah ve mühimmat bulundurmak da dahil olmak üzere çeşitli terör operasyonları gerçekleştirdikleri iddia edildi.

İfade vermek için oğluyla birlikte tekerlekli sandalyesiyle adliyeye gelen Yakub, hadis ve fıkıh alanında uzmanlaşmadığını, söylediği her şeyin okuduklarından elde ettiği şahsi içtihatları olduğunu belirterek, 1978 yılından itibaren kürsülerden ve ses kasetleri ile halka vaazlarına başladığına işaret etti.

Yakub, ‘terörist grupların’ Mısır’ın İslam şeriatını uygulamadığı ve çağdaş bir devletin reddedilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına cevaben, bunun şekil ve içerik olarak yanlış bir açıklama olduğunu ve Nusra Cephesi’ni veya Ensar Beyt’ul-Makdis örgütlerini tanımadığını belirtti.

Yakub’un açıklamaları sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Bazıları Yakub’u tutumundan vazgeçtiği ve son yıllardaki radikalizm yanlısı dini fetvalarını reddettiği için eleştirdi.

Şarkul Avsat