ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking

ABD’nin Yemen Temsilcisi Lenderking Husilerle temas halinde

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking Husilerle temas halinde olduğunu üstü kapalı bir şekilde itiraf etti

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Husileri Yemen’de barış sürecine ve barışçıl bir çözüme ikna etmek için ülkesinin Husilerle temas halinde olduğunu üstü kapalı bir şekilde itiraf etti. Marib’de devam eden savaşın kötüleşen insani krizi daha da artırdığını belirten Lenderking, Husi grubunu bundan sorumlu tuttu.

ABD-Arap İlişkileri Ulusal Konseyi (NCUSAR) tarafından video-konferans yoluyla dün düzenlenen oturumda konuşan Lenderking, Husilerin barışa istekli olduklarını gösterdiğini belirterek, “Husi liderliği içinde bunu destekleyen unsurlar kesinlikle var” dedi.

Lenderking, üstü kapalı bir ifadeyle grupla iletişiminin sürdüğünü şu sözlerle doğruladı:

“Umman gibi birçok ortak aracılığıyla ve Suudi Arabistan gibi diğer aktörlerle ve ABD olarak barışı sağlamak için çabalarımızı sürdürüyoruz. Onları barışa ulaşmaları için teşvik etmeye devam etmeliyiz. Birkaç kez Husilerin meşruiyeti hakkında konuştum. Yani ABD onları meşru bir aktör olarak tanıyor. Onları önemli kazanımlar elde eden bir grup olarak tanıyoruz. Hiç kimse onların çatışmadan çıkmasını ummayı bekleyemez. Bu yüzden sahadaki mevcut gerçeklerle ilgilenme çağrısında bulunduk. Husileri BM liderliğindeki sürece ve siyasi geçiş sürecinde barışı desteklemek için devam eden destek çabalarına katılmaya teşvik edeceği umuduyla bu uluslararası fikir birliğini sağlayalım.”

Yemen’deki insani krizin savaşla ve çatışmaların devam etmesiyle bağlantılı olduğunu belirten Lenderking,  insani krizin daha da kötüleşmeye devam edeceğini, uzun yıllar süren istikrarsızlık göz önüne alındığında her iki süreci de aynı anda iyileştirmenin gerçek bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Yemen’de temel hizmetlerin aksamasına, çalkantılı ekonomiye, barışçıl bir siyasi geçiş sürecinin engellenerek yaklaşık yedi yıldır süren bir savaşın patlak vermesine neden olan zayıf yönetim bu eğilimin önemli ölçüde hızlanmasına neden oldu.

İnsani krizi iyileştirmek için kolay bir çözüm olmadığını belirten Lenderking, bağışçıların Yemen’e daha fazla para aktarması gerektiğinin açık olduğunu vurguladı. Lenderking ayrıca, isimlerini açıklamadan Yemen’de kolay çözümler olduğunu öne sürenlere uyarıda bulundu. ABD’li diplomat açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Gördüğüm şeyler, genellikle çatışma aktörlerinin insani durumu silahlandırmaya ve insani krizi siyasi hedeflere ulaşmak için savaşlarında kullanmaya yönelik son çare girişimler. İnsani krizin nedenlerini iyileştirmeye başlamak için tek yol çatışmayı siyasi bir çözüme kavuşturmak olacak. Bu çözüm şu an için en önemli öncelik. Yemen’deki savaşı durdurmak ve ateşkesi sağlama girişimini desteklemek için güçlü bir uluslararası istek var. Ayrıca Riyad’ın girişimine de destek var. Bu da Yemenlilere barışçıl bir çözüm bulmaları için büyük bir fırsat veriyor. Böylece Yemen hükümeti Yemen’e dönüp çalışmalarını yürütebilir.”

Husileri ve Yemen hükümetini insani yardımların ve gerekli ekipmanların ulaştırılması ve benzinin dağıtımındaki krizin sona ermesi için ateşkes sürecine dahil olmaya çağıran Lenderking, Yemen’de Hudeyde ve diğer limanlar aracılığıyla bölgeye ulaştırılmasına rağmen Husilerin gaz ve benzin fiyatlarını manipüle ettiğini ifade etti.

Umman’ın rolüne ve Yemen krizinin çözümünü desteklemedeki önemine övgüde bulunan Lenderking, “Bu destek açık bir şekilde görüldü. İki hafta önce barışı teşvik etmek ve  Husileri ikna etmede önemli bir rol oynamak için Sana’ya bir heyet gönderdiler” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre Marib’de bir milyon yerinden edilmiş insan olduğunu ve savaş durumunun devam ettiğini kaydeden Lenderking, “Bu saldırının harap olmuş insani altyapı için son derece olumsuz sonuçları olacaktır” dedi.

Lenderking ayrıca şunları kaydetti:

“Güneyin daha fazla istikrara kavuşturulması çabası olan Riyad Anlaşması’nın yeniden uygulandığını görmekten mutluyum. Bu, Yemenliler için temel hizmetlerin iyileştirilmesine yol açacaktır. Riyad Anlaşması’nın süreci ilerlettiğine, Yemen hükümetinin Aden’e dönerek temel hizmetleri sağlaması ve güneydeki altyapının tüm temel unsurlarını geliştirmesi için daha fazla fırsat yaratacağına inanıyoruz.”

Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen İnsani Yardım Koordinatörü David Gressley, mali kaynak sıkıntısı ve Yemenlilere ulaşan yardım konusundaki ciddi yetersizliğe dair uyarıda bulunarak, “Önümüzdeki Temmuz ve Ağustos ayına kadar bağışçılardan fon alamazsak bazı faaliyetlerimiz duracak. Acilen iki milyar dolara ihtiyaç var” dedi.

Gressley, konferansta yaptığı konuşmada, Yemen ekonomisinin savaş nedeniyle yüzde 50 küçüldüğünü, her bir dakika bir Yemenli çocuğun hayatını kaybettiği geçtiğimiz ayın Yemen’deki en kanlı ay olduğunu belirterek, “Yemen vilayetlerinin yüzde 82’sinde sağlık hizmetleri yok. Geriye kalanlar da çöküşün eşiğinde” dedi.

Gressley ayrıca, “Yemen’deki insani kriz dünyanın en kötü krizi. Yemen’de barıştan başka bir alternatif yok ama buna ulaşmak da kolay olmayacak. Husilerin bombalamaları Marib’deki ortaklarımızı tehlikeye atıyor” diye konuştu.

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Müdür Yardımcısı Sarah Charles, Husilere ve güneydeki yetkililere seslenerek, insani yardımların ulaştırılmasını engellemeyi bırakmaları çağrısında bulundu ve bunun devam etmesinin Yemen’de kıtlığa yol açabileceğini söyledi.

Dün video-konferans yoluyla katıldığı oturumda konuşan Charles, Yemen’in hala dünyadaki insani krizden mustarip en kötü ülkelerden biri olduğunu ve ülke nüfusunun üçte ikisinin şu anda acil insani yardıma ihtiyacı olduğunu belirtti. Ayrıca 20 milyondan fazla Yemenli’nin her gün hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkati çekti.

Bu yıl 2 milyondan fazla Yemenli çocuğun ölümcül yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğunu belirten Charles, “Şu anda yedinci yılına giren bu savaş boyunca ailelerin acılarının çatışma çizgisi değiştikçe tekrar tekrar arttığını gördük. Kaçmak zorunda kaldıkları her zaman daha savunmasız hale geliyorlar. Bunun şimdi daha da vahim olduğuna tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Marib’deki sivillere yönelik son Husi saldırısının yüz binlerce insanı yerinden etmekle tehdit ettiğini, yıllarca süren çatışma ve artan yoksulluğun ardından Yemen’in istikrarsız bir duruma geldiğini belirten Charles, uluslararası toplum tarafından sağlanan yardımın yetersiz kaldığına ve şimdiye kadar nüfusun savunmasız gruplarının kıtlık yaşamasının bu yardımlar sayesinde engellediğine dikkati çekti. Son olarak Charles şu ifadeleri kullandı:

“İnsani yardım kuruluşları, çatışmalardan kaçmak zorunda kalan yaklaşık 14 bin aileye barınak, sağlık, temizlik malzemeleri, temiz su ve para dahil olmak üzere acil yardım sağladı. Geçen Ocak ayından bu yana yardım çalışmaları son derece tehlikeli ve lojistik açıdan zor bir hale geldi. Kuzeydoğuda sivil nüfusa yönelik rastgele saldırılar, sahadaki ortaklarımızın cesur personelini riske atıyor. İnsani yardım çalışanlarına yönelik gözaltı veya şiddet ve güvenlik güçleri tarafından taciz edildiğine dair haberler alıyoruz. Onların daha fazla riske sokulması, acil yardımın kapsamını da daha da engelliyor.”

Şarku’l Avsat