Koronavirüs ölümleri dünya genelinde 4 milyonu aştı

Delta varyantının yayılması, kısıtlamaları kaldırma veya hafifletme planlarını engelliyor

Özellikle aşı kampanyalarının yüksek seviyeye ulaştığı birçok ülkede ölüm oranlarındaki düşüşe rağmen, dünya genelinde koronavirüs kaynaklı ölümlerin sayısı dört milyonu aştı.

Dün yayınlanan bir istatistiğe göre, Aralık 2019’da Çin’de ilk Kovid-19 vakalarının keşfedilmesinden bu yana toplam can kaybı 4 milyon 793 bin 14’e ulaşırken, toplam vaka sayısı ise 210 ülke ve bölgede 181,3 milyona yükseldi.

Öte yandan, Delta varyantının tüm dünyada hızla yayılmaya devam etmesi normale dönmeye hazırlanan ülkelerde hoşnutsuzluk durumuna neden oldu.

Avrupa Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrol Merkezi (ECDC), önümüzdeki ağustos ayına kadar Avrupa’daki Kovid-19 vakalarının yüzde 90’ının, bazı Avrupa ülkelerini izolasyon kısıtlamaları ve normal yaşam döngüsünün yeniden başlatılması konusunda hafifletme planlarını yeniden gözden geçirmeye zorlayan Delta varyantından kaynaklanacağını öne sürdü.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin bu varyantın son haftalardaki yayılma hızından duyduğu endişeyi dile getirerek üye devletleri kontrol kısıtlamalarını kaldırmak veya hafifletmek için önlemler alırken son derece dikkatli olmaya çağırdı. Merkezin son periyodik raporu, bu varyantın aşıların sağladığı bağışıklık korumasını önleme ve yayılma kabiliyetinin yüksek olduğunu ve bilinen diğer mutasyonlardan daha ölümcül olmasından endişe edildiğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Bölge Ofisi ise, bu varyanta ilişkin şu ana kadar mevcut olan bilimsel verilerin yetersizliğine rağmen uzmanların, ilk kez ortaya çıktığı ve hızla yayıldığı Hindistan örneğine dayanarak bu türün endişe uyandıran, teyakkuz ve ihtiyat gerektiren bir varyant olduğuna inanma eğiliminde olduğunu belirtti.

WHO’nun eski Acil Durumlar Direktörü Epidemiyolog Daniel Lopez Acuna, Delta varyantının iki mutasyonun birleşimi olduğunu söylüyor. İlki bu varyantın daha hızlı yayılmasını sağlarken, ikincisi ise aşılar tarafından oluşturulan bağışıklık savunmalarına direnmesine yardımcı olacak spesifikasyonlar sağlıyor. Acuna ayrıca, bilinen viral mutasyonlar çerçevesinde bu mutasyonun öncekilerden daha ölümcül olabileceğini öne sürüyor.

Mutasyonlar arasında en hızlı yayılan tür: Delta varyantı

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Delta varyantının şimdiye kadar bilinen mutasyonlar arasında en hızlı yayılan tür olduğunu belirtirken, ECDC uzmanları da Alfa mutasyonundan 40 kattan 60 kata kadar daha hızlı yayıldığını kaydetti.

Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından yakın zamanda yapılan araştırmalar, Pfizer ve AstraZeneca aşılarının ilk dozdan sonra Delta mutasyonuna karşı etkinliğinin yüzde 33’ü geçmediğini, Alfa mutasyonuna karşı ise  yüzde 50’ye ulaştığını gösterdi. Ancak ikinci dozu aldıktan sonra iki mutasyona karşı etkinliğin eşit olduğu belirtildi. Pfizer aşısında bu oran yüzde 96’ya ulaşırken, AstraZeneca’da yüzde 92’ye yükseliyor.

EMA uzmanları, burada kastedilen etkinliğin ölümleri ve hastanelerde tedavi edilmesi gereken ciddi vakaları önlemesi üzerindeki etkisi olduğunu açıklıyor.

Bununla birlikte, İngiltere’de sağlık alanından uzmanlar tarafından yapılan son araştırmalarda bu mutasyonun klinik seyri ve ciddiyeti hakkında şu ana kadar mevcut olan verilerin daha derinlemesine ve ayrıntılı bir değerlendirmesini gerektirdiği kaydedildi. Ayrıca bu türün Hindistan’daki vakalar ve ölümler açısından etkilerinin genel olarak Avrupa’nın durumu için geçerli olmayacağı belirtilen araştırmada, bunun nedeninin iki bölge arasındaki sosyal alışkanlıklardaki büyük farklılıklar ve Hindistan’daki sağlık sisteminin Avrupa’ya kıyasla zayıf olması olduğu ifade edildi.

ECDC tarafından yapılan uyarılarda, henüz aşı yaptırmamış veya ilk dozunu almış kişilerde Delta mutasyonunun yayılma riskinin yüksek olduğu ve aşı kapsamı halen çok sınırlı olduğu için gençlerin daha çok maruz kaldığı belirtildi.  Uzmanlar, gençlerin ciddi vakalara maruz kalma riskinin düşük olmasına rağmen, henüz aşının tamamını almamış yaşlıları da virüsün taşıyıcıları oldukları konusunda uyardılar. ECDC, Avrupa ülkelerine virüsün yayılmasını sınırlamak için gerekli önlemleri almaları çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği ülkelerinde 80 yaşın üzerindekilerin yaklaşık yüzde 30’unun ve 60 yaşın üzerindekilerin yüzde 40’ının henüz aşının tam dozunu almadığı biliniyor. ECDC  Direktörü Dr. Andrea Ammon harekete geçerek, hassas grupları koruma altına almadan önce kısıtlamaları hafifletme konusunda acele edilmemesi konusunda uyardı.

Delta varyantının patlak vermesi sonucu AB ülkelerinde yeni tartışmalar gündeme geldi. Fransa, Hollanda ve Belçika tarafından desteklenen Almanya, İngiltere’den gelenler için karantina uygulanması çağrısında bulunurken, İspanya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan gibi turizm ülkeleri bu tür sert önlemleri reddediyor. Öte yandan uzmanlar, Güney Afrika varyantı ile birleşen ve Delta’dan daha hızlı yeni bir mutasyon hakkında konuşmaya başladılar.

ECDC uzmanları, yeni mutasyonun özelliklerini belirlemek için henüz çok erken olduğunu söylerken WHO, dünya çapında aktif epidemiyolojik odakların ortaya çıkmasını, virüsün yayılmasını ve daha hızlı ve daha ölümcül mutasyonlara dönüşmesini önleyecek eşzamanlı ve uyumlu aşı kampanyaları olmadığı sürece yeni viral mutasyonların ortaya çıkma risklerinin yüksek olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat