Yemen’de Husilere yönelik uluslararası baskılar dururken Husiler Marib’de yeni bir katliam gerçekleştirdi

Yemen’deki savaşı durdurmak için İran destekli Husi milislerine yönelik uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler’in (BM) baskıları durmuşken, Husiler dün (Salı) Marib şehrini iki balistik füze ile hedef alarak yeni bir katliam gerçekleştirdi. Resmi kaynaklara göre saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu en az 13 ölü ve yaralı kaydedildi.

Husilerin yeni saldırısı Yemen hükümeti ve insan hakları savunucuları tarafından kınanırken, Yemen ordusu ve aşiret güçleri, petrol ve gaz zengini Marib’i kontrol etme çabaları çerçevesinde Husi milislerinin en şiddetli saldırıları düzenlediği Marib ve Cevf illerinde ateş hattı boyunca kara saldırılarını püskürtmeye devam etti. Askeri kaynaklar saldırılarda iki İranlı uzmanın öldürüldüğünü bildirdi.

Husilerin sükunet çağrılarını ve BM barış planının uygulanmasını sürekli reddetmesiyle birlikte Yemen hükümeti uluslararası topluma barışı engelleyen tarafın tespit edilmesi çağrısını yineledi. Hükümet, insani dosyaları kullanarak siyasi, askeri ve ekonomik kazanımlar elde etmeye çalışan grubun taleplerinden uzak bir şekilde, savaşı durdurmanın en önemli insani adım olduğunu belirtti.

Resmi kaynaklar, Marib’deki Ravda yerleşim mahallesinin Husiler tarafından bombalanmasının ardından Galib es-Salihi adlı 12 yaşındaki bir çocuk da dahil olmak üzere 3 sivilin hayatını kaybettiğini ve 3’ü çocuk 10 kişinin ise yaraladığını bildirdi.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani, milislerin İran yapımı iki füze kullandığını belirttiği bombalı saldırıyı kınadı. İryani açıklamasında, “Günlük olarak ateşlenen ve yerleşim yerlerini, sığınmacı kamplarını ve hükümet karargahlarını sistematik ve kasıtlı bir şekilde sivil hedef alan bu füzeler, Husi terörist milislerin hedefine ulaşmadaki başarısızlığını yansıtan misillemelerdir. Ayrıca grubun herhangi bir askeri ilerleme kaydedemediğini ve Marib’de çeşitli cephelerde maruz kaldığı ağır insani kayıplarını da yansıtıyor” ifadelerini kullandı.

Bakan İryani açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Uluslararası toplumun, milisler tarafından işlenen ve sivillerin ölümüne sebep olan günlük suçları ve ihlalleri karşısında devam eden utanç verici sessizliği, ihmalinin ve sorumluluklarını yerine getirmedeki başarısızlığının bir başka kanıtıdır. Bu tutum milislere İran gündemine hizmet etmeleri için Yemenlileri daha fazla öldürme ve yerinden etmeye yönelik yeşil ışık yakıyor.”

Marib kentindeki iki milyondan fazla yerinden edilmiş insanın hayatını tehdit eden felaket riskleri konusunda uyarıda bulunan İryani, Marib’deki toplam sığınmacıların yüzde 60’ının çeşitli illerden geldiğini ve Yemen’in toplam nüfusunun yüzde 7,5’ini oluşturduğunu söyledi. İryani, milislerin balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla yerleşim yerlerini ve sığınmacı kamplarını bombalamaya devam etmesiyle birçoğunun yerinden edildiğini belirtti.

Yemen Enformasyon Bakanı, uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletleri yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye ve Husi milislerin suçlarını itiraf ederek Marib’de her gün sivillerin ve yerinden edilmişlerin öldürülmesini durdurması için baskı yapmaya çağırdı. Ayrıca Husi milislerinin yeniden terör örgütü listesine alınmasını ve liderlerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde savaş suçlusu olarak yargılanmasını talep etti.

Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, Riyad’da Avrupa Birliği ülkelerinin büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, Husileri barışa zorlamak için uluslararası baskı yapılması çağrısında bulunan Yemen’in çabaları bağlamında, barış sürecini ve uluslararası çabaları engelleyen tarafı belirleme çağrısında bulundu.

Başbakan Abdulmelik, AB’nin Yemen Misyon Başkanı Hans Grundberg ile Fransa, Almanya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Portekiz, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, Hollanda, Polonya ve İsveç’in diplomatik heyetlerinin büyükelçileri ve temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Yemen’de siyasi çözüm süreci ve hükümetin Husilerin sürekli reddi ve uzlaşmazlığına rağmen uluslararası toplumun ve BM’nin tüm çabalarıyla olumlu etkileşimini ele aldı.

Yemen resmi ajansı SABA’ya göre Yemen Başbakanı, Marib’de devam eden Husi tırmanışını ve milislerin sivilleri, yerleşim alanlarını ve komşu ülkeleri hedef almasını grubun barışa yönelik niyetlerini ortaya koyan terör eylemleri olarak nitelendirdi.

Abdulmelik, “Uluslararası toplumun siyasi çözümü engelleyen tarafı net bir şekilde belirlemesinin ve sağlam tavırlar almasının zamanı geldi. Çünkü siyasi dili ve açık suçlamaları kullanmaya devam etmek, Husileri barışı kabul etmeye ve şiddet ve terör uygulamalarını terk etmeye yardımcı olmayacaktır” dedi.

Başbakan ayrıca, “Yemen’i İran’ın nükleer müzakerelerinde kullandığı bir kart olarak görmek istemiyoruz. Ancak ne yazık ki Husilerin tam teslimiyetini İran’ın bir aracı ve kolu olarak değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı. Abdulmelik, hükümetin Safer petrol tankeri konusundaki tutumu ve oluşturduğu çevresel tehlikeye son verme ihtiyacına ilişkin yaptığı açıklamada, hükümetin bunun için herhangi bir ön koşulu olmadığını belirterek, sorunu siyasileştirmeme veya Husilerin bunu komşu ülkeler ve Yemen için bir tehdit olarak kullanmalarına izin vermeme çağrısında bulundu.

Sahada ise Yemen askeri kaynakları, hükümet güçlerinin Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu savaşçılarının desteğiyle, Marib’in batısında, kuzeybatısında ve güneyinde ve komşu Cevf kentinde Husi saldırılarını püskürttüğünü bildirdi.

Kaynaklar ayrıca, Cevf vilayetindeki Hancar cephesinde iki İranlı uzmanın, darbe grubunun lideri Abdulmelik el-Husi’nin özel koruması komutanı Ebu Haşim el-Kabusi’nin eşliğinde rapor sunmak üzere bölgeden ayrılırken öldürüldüğünü bildirdi.

Kaynaklara göre takma adı İdris Asgar olan birinci uzman, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün 22. Mehdi Tümeni 14. Taburu”na mensupken, Rahna Behram olarak bilinen ikinci uzman Kudüs Gücü 15. Hamza Taburu’na mensup.

Husiler cephelerde meydana gelen can kaybını açıkça kabul etmiyor. Ancak grubun medyası bazıları yüksek rütbeli olmak üzere bir dizi milisin cenaze töreninin günlük olarak yapıldığını bildiriyor. Husiler söz konusu cenazeleri akrabalarını bölgeye çekmek için kullanıyor.

Askeri gözlemcilere göre, “Marib’in Husi milisleriyle mücadelede bir öncelik olması ve Yemen’deki Husi-İran projesine karşı direnişin özünü oluşturması nedeniyle Husiler ve arkalarındaki İran, stratejik ilerlemeyi sağlamak için önemli olan Marib kentini kontrol etmeye çalışıyor.

Ordu verilerine göre, geçtiğimiz şubat ayı itibariyle Marib’e yönelik saldırıları yoğunlaştıran milislerin en az 7 bin üyesi öldü. Bu durum, Marib’deki petrol kaynaklarını kontrol etmek için daha fazla militan bulma arayışına girmelerine neden oldu.

Şarkul Avsat