ABD’li bir yetkili: İran Yemen’de çatışmayı körüklemeye devam ediyor

ABD’li bir yetkili, İran’ın Yemen’deki rolünün ülkeye etkisinin olumsuz olduğunu, yaklaşık yedi yıldır devam eden çatışmayı ise körüklemeye devam ettiğini belirterek, bu durumun krizin hızlı bir şekilde çözülmesini öncelik haline getirdiğini söyledi.

ABD’li yetkili dün akşam Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararının uygulanmasındaki zorluğa rağmen bu kararın Yemen kriziyle başa çıkmada temel çerçeve olduğunu söyledi.

Yetkili, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın yaklaşık iki hafta önce Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya gelerek yaptığı görüşmenin çok yapıcı olduğunu ifade ederek, Yemen meselesinde Suudi- ABD vizyonunda güçlü bir yakınlaşma gördüğünü kaydetti.

ABD yönetiminin Yemen hükümeti, Suudi Arabistan ve bölgedeki ortaklarla iş birliği içinde Yemen krizinin çözülmesine öncelik verdiğini vurgu yapan yetkili, “Tek başımıza yapamayacağımızı biliyoruz” şeklinde konuştu.

Üst düzey yetkili, ABD’nin Yemen’deki çatışmaya askeri bir çözüm bulunmadığından emin olduğunu ifade ederek, “Bu, Yemenli partilerin geleceklerini tartışmaları için koşullar yaratmak anlamına geliyor. Amaç sadece ateşkes değil, bu bir adım. Yemen’in çatışmadan barışa döndüğünü görmek istiyoruz” dedi.

İran’ın Yemen’deki rolüne ilişkin de konuşan yetkili, “İran için çatışmada herhangi bir olumlu rol görmedik, çatışmayı körüklemeyi seçti. Bu nedenle ABD, Yemenlilere uygulanan baskı sonucunda krizi hızlı bir şekilde çözmenin öneminin farkında” ifadelerini kullandı.

2216 sayılı BM kararının İran destekli darbeci Husilerle başa çıkmak için temel bir yapı olduğuna vurgu yapan yetkili, “Bu hala sahnenin genel çerçevesidir. Gerçekte uygulamanın zor olduğunu biliyorum ama şunu sormalıyız: Husiler Yemen’de faaliyet gösterirken silahlı bir milis nasıl barışçıl aşamaya katılabilir? Müzakereye ulaştığımızda bu sorun çözülebilir. Çabalarımız tarafları müzakere etmek için bir araya getirmek odaklı” dedi.

Husilerin Marib’e yönelik saldırısının devam etmesinin ve son zamanlarda güneyde meydana gelen saldırıların krize askeri bir çözüm olmadığı ilkesiyle çeliştiğini ifade eden yetkili, dışarıdan Yemenlilere herhangi bir çözüm empoze edilemeyeceğini, Yemenliler diyalog yürütme yeteneği gösterdiğini, bu nedenle aralarında müzakere için en iyi ortamı sağlamak adına BM ve komşu ülkelerin çabalarını geliştirmek istediklerini bildirdi.

ABD’li yetkili her yönden insani yardımların ihtiyaç sahiplerine erişiminin engellenmesini eleştirerek, Husilerin yardım dağıtımını engellediğine dair haberler gördüklerini bu durumu kamuoyuna ifşa ettiklerini aktardı.

Ayrıca Husileri, büyük bir çevre felaketi olasılığı konusunda uyararak, Safer petrol tankerinin incelenmesi için Birleşmiş Milletler uzmanlarının erişimini engellemekle suçlayan yetkili, “Uluslararası toplum olarak Husilerin rezervuara erişimi engellediğini görüyoruz. Bu acil durumla başa çıkmayı imkansız kılıyor. Husileri BM uzmanlarının tankın durumunu değerlendirmesine derhal izin vermeye çağırıyoruz” dedi.

Husiler tarafından Marib vilayetine bağlı Abdiya ilçesinde 23 günden fazla bir süredir devam eden kuşatmaya da değinen yetkili, ülkesinin bu durumdan endişe duyduğunu ifade ederek, siviller üzerinde baskı gördüklerini, şiddettin azaltılması ve bölgeye insani yardıma izin verilmesi için çağrıda bulunduklarını kaydetti.