Irak Başbakanı’nın danışmanı: Kazımi’ye yönelik SİHA saldırısında sorumlulardan hesap soracağız

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin Siyasi Danışmanı Maşrık Abbas, Kazımi’yi hedef alan saldırıda parmağı olanları yargı önüne çıkararak sorumlu tutmakla tehdit etti. Abbas, dün (salı) Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Her ne koşulda olursa olsun Başbakan’ı öldürmeye çalışan katil teröristleri yargı önüne çıkarmaktan asla taviz vermeyeceğiz. Irak derinden yaralandı. Irak’ın yarası ile oynamaya çalışan herkes cevabını alacak” ifadelerini kullandı.

Kazımi, kendisine yönelik saldırı girişiminin arından pazar günü sabaha karşı yaptığı açıklamada, hükümetin kendisine yapılan suikast girişiminin faillerini ‘iyi bildiğini’ ve ‘onları açıklayacağını’ ifade etti.

Abbas’ın tweet’i, Şii Koordinasyon Grubu’nun Cumhurbaşkanı, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ve bakanlar ile yaptığı toplantıdan kısa bir süre sonra geldi. Bu durum, gözlemcileri tweet ile Koordinasyon Grubu’nun toplantısından çıkan sonuçlar arasında bağlantı kurmaya sevk etti. Nitekim bazı çevreler, Koordinasyon Grubu’nun toplantı sonrası yaptığı açıklamayı, Kazımi’nin konutuna yapılan saldırının üstünü örtme çabası olarak değerlendirdi.

Koordinasyon Grubu’nun toplantısı hakkında bilgi sahibi olan siyasi kaynaklara göre, toplantıda gündeme gelen siyasi meseleler hakkında somut sonuçlar elde edilemedi. Bu meselelerin başında güvenlik güçleri ile seçim sonuçlarını protesto edenler arasında meydana gelen çatışmalar, Başbakan’ın silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef alınması ve seçim sonuçlarına karşı alınacak tavır geliyor. Özellikle Koordinasyon Grubu’nun şemsiyesi altındaki bazı silahlı grupların Kazımi’nin konutuna yapılan saldırının arkasında olmakla suçlandığı bu süreçte toplantıdan somut sonuçların çıkmaması, mevcut siyasi krizin daha da derinleşeceği yönündeki varsayımları güçlendiriyor.

Bağdat’taki bazı siyasi çevreler, Kazımi’nin bir siyasetçi aracılığıyla saldırıda parmağı olan taraflara mektup gönderdiğini ve sert bir dil kullandığı mektubunda her ne pahasına olursa olsun söz konusu tarafların peşlerine düşeceğini ifade ederek gözdağı verdiğini bildirdi.

Şii Koordinasyon Grubu, Cumhurbaşkanı, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ve bakanlar ile düzenlediği toplantıdan sonra açıklama yaptı. Göstericilere saldırma suçunun kınandığı açıklamada, bu suça ilişkin adli soruşturmaların tamamlanması ve suça karışanların sorumlu tutulması talebi dile getirildi. Açıklamada ifade edilen ‘suç’ ile geçen hafta cuma günü güvenlik güçleri ile seçim sonucunu reddeden Koordinasyon Grubu’ndaki grupların destekçisi olan göstericiler arasında yaşanan çatışmalara atıf yapıldı. Nitekim söz konusu olaylarda iki gösterici hayatını kaybetti, güvenlik güçleri mensuplarının da aralarında bulunduğu onlarca kişi yaralandı.

Koordinasyon Grubu’nun açıklamasında, Irak Başbakanı Kazımi’ye yapılan saldırıya ikinci sırada yer verildi. Açıklamada, “Başbakan’ın konutunun hedef alınması suçunu reddediyor ve kınıyoruz. İlgili soruşturma tamamlanmalı. Suçun tüm yönlerinin bilinmesi ve sorumlularının yargı önüne çıkarılması için soruşturma ekibine uzman bir teknik ekip öncülük etmelidir. Gerginlik düşürülmeli. Tüm taraflar medyada gerilime son vermeli. Sokağı provoke etmenin tüm tezahürleri ortadan kaldırılmalı. İnsanlardaki endişeleri azaltma yoluna gidilmeli. Irak halkının evlatlarına güven mesajları verilmeli” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın bağlantı noktasında ise şunlar kaydedildi:

“Objektif olmayan seçim sonuçlarının yol açtığı krize, tüm tarafların seçim sürecine karşı büyük ölçüde sarsılan güvenini tazeleyecek hukuki çözümler aranmalı. İçinden çıkılması zor olan bu krize çözümler üretme imkanını görüşmek için ulusal bir toplantı daveti yapılmalı. Herkes, iç barış istediğini ve tüm sorunların yürürlükteki hukuki ve siyasi çerçevelere göre ele alınması gerektiğini vurguladı.”

Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği ve daha sonra da yargının, seçim sonuçlarının doğruluğunu ve oyların elle sayım işleminden çıkan sonuçlar ile elektronik oy sayım işleminden çıkan sonuçların birbiriyle uyumlu olduğunu vurguladığı bir ortamda, açıklamadaki ‘hukuki çerçeveler’ ifadesiyle kastedilenin ne olduğu bilinmiyor.

Söz konusu açıklama dikkate alındığında, seçimleri kaybeden Şii parti ve grupların çoğunun yer aldığı Koordinasyon Grubu’ndaki tarafların, Şiiler arasında yaşanan üç boyutlu kriz (seçim sonuçları, Başbakan’ın hedef alınması ve güvenlik güçleri ile göstericiler arasındaki çatışmalar) için ortak bir formül üzerinde uzlaşamadıkları görülüyor.

Bağdat’ı önceki gün ziyaret eden Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’nin müdahalesine rağmen Başbakan’a saldırı düzenlendiğinden şüphe eden bazı eğilimler mevcut. Bu eğilimi temsil eden Asayib Ehlil Hak grubunun lideri Kays el-Hazeli, dün El-Cezire televizyon kanalına yaptığı açıklamada, saldırıyla ilgili şüphelerini dile getirdi. Hazeli, “Kazımi’ye yönelik suikast girişiminin kanıtlarının aranacağı teknik ve titiz bir soruşturmanın olmasını talep ettik. Kazımi’ye suikast girişiminin İsrail-ABD koordinasyonuyla düzenlendiği yolundaki üçüncü taraf varsayımına sıcak bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Asayib Ehlil Hak’ın da aralarında bulunduğu bazı silahlı grupların saldırıda parmağı olmakla suçlanmasını reddeden Hazeli, “Kazımi suikastıyla ilişkilendirilen suçlamalar kabul edilemez. Bu suçlamalar bizi güvenilir bir soruşturma talep etmeye sevk etti” dedi.

Koordinasyon Grubu tarafları arasındaki ihtilaflar sadece Kazımi’ye yönelik saldırıyla ilgili şüphelerle sınırlı değil. Aksine, bunun yanı sıra Koordinasyon Grubu içinde seçimi kaybeden bazı çevreler seçimin tekrarlanmasını talep ederken bu grubun içinde yer alan ve seçimi kazanan Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu ise bu seçeneği reddediyor.

Hadi el-Amiri’nin liderlik ettiği ve çoğunluğu İran yanlısı gruplardan oluşan Fetih Koalisyonu, dün yaptığı açıklamada, “Herkesi medyayı sakinleştirmeye ve işleri yargı ile barışçıl göstericilere yapılan saldırı ve Başbakan’ın konutunun hedef alınması gibi son süreçte yaşanan olayları çözmek için kurulan teknik komitelere bırakmaya davet ediyoruz. Hepimiz yargıya, adaletine ve cesaretine güveniyoruz. Bu nedenle herkesin sükunete bağlı kalmasını umuyoruz. Çünkü Irak’taki durum daha fazla gerginlik taşıyamaz” ifadelerini kullandı.

Şarkul Avsat