Meclis Başkanı Berri: Taif Anlaşması yolu açtı ve Lübnanlılar arasındaki savaşı durdurdu
Adli müfettiş Yargıç Tarık el-Bitar’ın uygulamalarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle Bakanlar Kurulu’nun toplanma şansı hala mevcut değil. Bu bağlamda Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Hizbullah ve Emel Hareketi tarafından temsil edilen ‘Şii İkili’nin, Bitar’ı dışlamaya çalışmadığını ve ‘tek istediklerinin hukuka ve anayasaya geri dönmek olduğunu’ söyledi. Berri “Bu konuyu yöneten siyah odalardaki görevliler, Maruni Patriği Beşara er-Rai ile bu sorunun çözülmesi için varılan uzlaşıyı baltaladı” dedi.
Berri, 15 Aralık’ta kabul ettiği Basın Editörleri Sendikası’ndan bir heyete, “Yaşadığımız krize bir çözüm bulma konusunda olumlu hissedersem, Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüşmek için Baabda Sarayı’na gitmeye hazır olurum” dedi. Berri, kötüleşen siyasi krize ve Bakanlar Kurulu’nun oturumlarına devam edebilmesi için bu konudaki girişimlerin başarısızlığa uğramasına atıfta bulundu.
Berri, Lübnan’da tanık olduklarının çoğunun iç sebeplerden ve ‘itirazlarından’ kaynaklandığını, bunların bir günde, birkaç günde veya bir yılda oluşmadığını, aksine 1989’daki Taif Anlaşması’nın onaylanmasından bu yana var olduğunu söylerken, “Kimlerin Taif’i desteklemediği, kanunu ve anayasayı uygulamadığı biliniyor” dedi.
Taif Anlaşması’nın kaderi ve yetkilerinin sona ermesi hakkında söylenenlere dair ise Berri, “Taif’in, Lübnan’ın yolunu açtığını ve Lübnanlılar arasındaki savaşı durdurduğunu unutmamalıyız. Evet, hakkında bazı konuşmalar var. Bu geliştirilebilir veya değiştirilebilir bir anlaşma, ama öncelikle onu uygulamalıyız. Bazıları, mezhepçi kalmamız halinde Lübnan’ın gelişemeyeceğine ikna olmalıdır. Cemaatleri sürdürmek bir şeydir, mezhepçilik başka bir şey” şeklinde konuştu. Nebih Berri, “Herkes, Taif Anlaşması’nda öngörülen her şeyi uygulamaya hazır mı? Özellikle de mezhepçi kısıtlamalar dışında bir seçim yasasının kabul edilmesi, bir senato kurulması ve ‘Siyasi Mezhepçiliğin Kaldırılması Ulusal Komisyonu’nun kurulması gibi reform maddelerini uygulamaya hazır mı?” diye sorarken, Taif Anlaşması’nın ‘biraz esneklikle’ uygulanması çağrısında bulundu. Berri, “Onlarca yasa var. Ne bu sözleşmede ne de ondan önceki sözleşmelerde, yasaların 75’ten fazlası uygulanmadı” dedi. Meclis Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dahil, Lübnan’a destek ve yardım sağlamak isteyen tüm uluslararası heyetler ve kuruluşlar tarafından talep edilen düzenleyici organın yanı sıra devletin mali açığının yüzde 45’ini aşan bir israfa neden olan elektrik yasasına da dikkati çekti. Yasa, 10 yıl önce yayınlanmıştı.
Nebih Berri, Temsilciler Meclisi’nin gözetim rolüne de değindi
Nebih Berri, yasama seçimlerinin anayasal süreç kapsamında gerçekleştiğini ve bunları gerçekleştirmekten başka çare olmadığını söylerken, reform meselesine ve Temsilciler Meclisi’nin gözetim rolüne değindi. Berri, “Parlamento, ilkesel olarak yürütme otoritesinden hesap sorması gereken taraftır. Ama ne yazık ki mezhepçi bir ülkede olmasaydık bu olabilirdi. Lübnan’a gelince, durum mezhepsel bir çizgide. Peki işler nasıl düzelebilir?” şeklinde konuşurken, “Görevini yerine getiren bir Yüksek Yargı Konseyi olsaydı, yargıda mezhepçilik açısından bugün ulaştığımız noktaya ulaşmazdık” dedi.
Limandaki patlamaya ilişkin soruşturmalara de değinen Berri, Hizbullah ve Emel Hareketi’nin yargıyı mezhepçileştirmek istemediğini vurguladı. Nebih Berri, “Bu durumu, Patrik Rai’ye de belirttim. Özellikle limandaki patlamayla ilgili konuda anayasanın maddelerini uygulasınlar” diyerek, “Talebimiz her otoritenin bu çerçevede yetkilerini kullanmasıydı ve hala öyle. Yasa, yargıçları yargılamak için özel bir hak, temsilciler, cumhurbaşkanları ve bakanları yargılama hakkı verdi. Bu kural ve ilkelere neden uyulmadı?” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisi Başkanı, “Bu başlıklarda, Patrik ile mutabık kalındı. Kendisinden, Cumhurbaşkanının da mutabık kaldığını öğrendim. Ancak bu ittifak bozuldu ve çöpe gitti” dedi. Berri, bu mutabakatı baltalayanların, bu konuyu yöneten siyah odalardaki görevliler olduğunu dile getirirken, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Yargıç Suheyl Abbud da bu sorunun çözülmesi çağrısında bulundu.
‘Sermaye Kontrolü’ kanunu ve kişilerin bankalardaki mevduatlarına ilişkin ise Berri, “Halkın mevduatını son kuruşuna kadar güvence altına almadan önce, parlamentoyu isyanla suçlasalar bile meclis, hiçbir şeyi kanunlaştırmaya hazır olmayacak. Mevduatsız banka yoktur ve Lübnan Bankası Başkanı’na da bunu tam olarak söyledim” dedi. Lübnan’ın likidite eksikliğine rağmen iflas eden bir ülke olmadığını belirten Nebih Berri, “Lübnan, hala tüm varlıklarına ve sektörlerine sahiptir. Lübnan, önemli petrol ve gaz blokları içeriyor” dedi. Temsilciler Meclisi Başkanı ayrıca, “Yapılması gereken, inisiyatifi ele alıp, bu zenginliğe yatırım yapmaya kararlı olduğumuzu samimi niyetlerle kanıtlamamızdır” şeklinde konuştu.