Mekanın Doğuşu: Diriye Bienali’nde tarihi eserde vücut bulan sanatsal miras

‘Mekanın Doğuşu’, Suudi Arabistan’ın tanık olduğu dönüşüme tanıklık eden mimari sanatları canlandırma çabalarını anlatan, çürüme ve hayata dönüş yolculuğunu somutlaştıran eşsiz bir bileşimsel teknik çalışma. Zehra el-Ğamidi tarafından yapılan bu çalışma, Diriye Bienali’nde sergilenmeye devam ediyor.

Ğamidi’nin açıklamalarına göre, Diriye Bienali Vakfı tarafından talep edilen ve Riyad’ın kuzeybatısında yer alan Diriye şehrinin antik mirasına dayanan ‘Mekanın Doğuşu’ adlı eser Ğamidi tarafından bienal için özel olarak tasarlamış.

Ğamidi, Şarku’l Avsat’la yaptığı röportajda, bu bileşimsel teknik çalışma aracılığıyla, farklı kentsel simge yapılarıyla yeni mahallelere sızmaya başlayan kentin miras özelliklerine duyduğu nostaljiyi dile getirdiğini belirtti.

Ğamidi ayrıca konuya dair şunları söyledi:

“Eser, bölgedeki doğal ve endüstriyel formlar arasındaki belirgin kontrasttan ilham alıyor. Onları, azalan mirası somutlaştıran ve öne çıkaran sanatsal özelliklere dönüştürüyor.”

Ğamidi esere ne kadar sürede tamamladığıyla ilgili soruya şöyle cevap veriyor: “Bir parçanın üretimini tamamlayana kadar düşünme, tartışma ve denemelerle yedi ay gibi bir süre geçti. Sonrasında iki ay içinde 356 parçayı ürettim. ‘Mekanın Doğuşu’ eseri, 12 metre uzunluğunda ve en yüksek noktası yaklaşık iki metre yüksekliğine. Bu ölçüler kademeli olarak değişiyor.”

Ğamidi tasarıma hazırlanırken, Diriye’deki terk edilmiş kerpiç evler arasında dolaşarak, tarihi paradoksları ve ıssız boşluğu düşünerek, yeniden doğuşun yaklaştığını hissederek vakit geçirdi. Ğamidi, “Bu sanat eserindeki kil oluşumları bize şehirlerin gelişimiyle örtüşen hızlı kentsel gelişimi hatırlatıyor” dedi. Ğamidi eserdeki keskin dikey açıları “anne karnındaki ceninin tekmelerinin göğe ulaşması” olarak tanımlıyor.

Sanatçı Zehra el-Ğamidi, el-Baha şehrinde doğdu ve şimdi Cidde şehrinde yaşıyor. Eserlerinde doğal ürünleri (toprak, deri ve taşları) kullanan Ğamidi, özel olarak şekillendirdiği sanat eserleriyle yeryüzünün ruhi boyutunu ve kültürel derinliğini sergiliyor. Ğamidi çalışmasında, kültürel kimlik ve nostalji gibi temaları araştırdığını gösteren hafızanın enkarnasyonu kavramından ilham alıyor. Doktora derecesini İngiltere’deki Coventry Üniversitesi’nden alırken, çalışmaları sırasında Suudi Arabistan’ın güneybatı bölgesindeki geleneksel mimariyi keşfetmeye çalıştı.

Ğamidi o zamandan beri sanatı aracılığıyla, otantik yerel gelenekler ile küreselleşmeye yönelik eğilimler arasındaki temel etkileşimleri, genellikle el-Baha kentindeki yerel çevresinin perspektifinden kenti keşfetmek için çabalıyor. Eserleri, kentin ünlü mimarisinden ve çevresinin doğal güzelliğinden ilham alıyor. Öte yandan, Ğamidi, çalışmalarının, Suudi Arabistan’da çok hızlı bir şekilde büyüyen inşaat ve geliştirme sürecinde azalmaya başlayan özgün simge yapıların hatıralarını geri getirdiğini iddia ediyor.

Şarkul Avsat