Tigray isyancıları kademeli olarak geri çekildiklerini duyurdu

TPLF geri çekilmenin nedeninin yardım kapısı açmak olduğunu bildirirken Addis Ababa ise kayıpların gizlendiğini savundu.

Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne (TPLF) bağlı isyancılar, 20 Aralık’ta Etiyopya’nın kuzeyindeki Amhara ve Afar bölgelerinden çekildiklerini duyurdu. Açıklama, binlerce ölüme neden olan 13 aylık savaşta yeni bir dönüm noktası olarak nitelendi.

TPLF Sözcüsü Getachew Reda açıklamasında “Bu iki bölgeden Tigray’a doğru geri çekilmeye karar verdik. İnsani yardımların kapısını açmak istiyoruz” dedi. Kararın birkaç hafta önce alındığını belirten Reda, TPLF savaşçılarının UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Lalibela bölgesi de dahil olmak üzere birçok kasabadan “kademeli olarak geri çekildiklerini” kaydetti. Sözcü, dün ilerleyen saatlerde Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Güçlerimizin Amhara ve Afar bölgelerinden çekilmesinde sona ulaştık” ifadelerine yer verdi.

Söz konusu adım, daha önce hükümetin “müzakereler için bir ön koşul olarak” Afar ve Amhara bölgelerinden geri çekilme talebini reddeden isyancılar açısından ‘büyük bir vazgeçiş’ olarak değerlendiriliyor. Öyle ki isyancılar, “geri çekilmenin mümkün olmadığını” vurgulamıştı. Ancak Başbakan Abiy Ahmed’in Sözcüsü Beilin Seyoum yaptığı açıklamada ‘askeri kayıpların gizlendiğini’ savundu. Seyoum açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“TPLF, geçtiğimiz haftalarda ağır kayıplar verdi ve daha sonra yenilgiyi telafi etmek için stratejik bir geri çekilme çağrısı yaptı. Amhara bölgesinin ve çatışma çıkarmaya çalıştıkları diğer cephelerin halen gerisindeler.”

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’e bağlı federal güçler ile TPLF arasındaki çatışma, ciddi bir insani krize neden oldu. Durum, Birleşmiş Milletler’in (BM) en yüksek insan hakları kuruluşunun, iddia edilen ihlallere ilişkin uluslararası bir soruşturma emri vermesine yol açtı.

Her iki taraf da geçen ekim ayının sonlarından bu yana sahadaki ilerlemelerine dikkati çekerken TPLF, başkent Addis Ababa’dan karayoluyla 200 km uzaklıkta olduğunu ilan etmişti.

Devlet medyasına göre ordunun eski subaylarından olan Abiy, geçen ay cepheye gitti. O günden bu yana hükümet birkaç önemli şehri geri aldığını belirtiyor. Çatışma bölgesinde iletişim kesildi ve gazetecilere erişim kısıtlandı. Bu durum ise savaş bölgesiyle ilgili iddiaların doğrulanmasını zorlaştırdı.

Çatışmalar uluslararası toplumun endişesini artırırken Afrika Birliği’nin (AfB) ateşkese ulaşmak için yürüttüğü diplomatik çabalarda da somut bir ilerleme sağlanamadı. TPLF Sözcüsü Getachew Reda, hareketin lideri Debretsion Gebremichael’in kararı bildirmek için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup yazdığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 20 Aralık’ta Etiyopya ile ilgili kapalı bir toplantı yapmasının beklendiğini aktardı. Sosyal medyada dolaşan mektubun bir kopyasına göre Debretsion, BMGK’dan Amhara ve Eritre güçlerinin Tigray’ın batısından geri çekilmesini sağlamasını istedi.

Hem Amhara hem de Tigray, savaşın patlak vermesinden bu yana Amhara kuvvetleri tarafından işgal edilmiş bir bölge olan Tigray’ın batısında hak iddia ediyor. Bu durum, geniş çapta yerinden edilmelere ve ABD’nin etnik temizlik uyarılarına yol açtı. Getachew ise “Uluslararası toplumun harekete geçmesine ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) geçen hafta, Amhara güçlerini tartışmalı bölgede yaşayan Tigray sivillerini sistematik olarak gözaltına almak, işkence yapmak ve aç bırakmakla suçladı. TPLF liderleri dünkü açıklama öncesinde, ‘hükümetin, Tigray üzerine uyguladığı insani kuşatmaya son vermediği sürece’ Amhara ve Afar’dan geri çekilmeyi reddettiklerini belirtmişti. Yardım görevlileri, güvenlik ve bürokratik engellerin, yaklaşık 400 bin kişinin açlık sınırında yaşadığına inanılan bölgeye erişimi engellediğinden şikâyet ediyor.

BM, hükümetin bölgeye yönelik bombardımanları sırasında, ekim ayında Addis Ababa’dan Tigray’ın başkenti Mekelle’ye insani yardım uçuşlarını askıya aldı. Ancak uçuşları kasım ayında yeniden başlattı.

İsyancıların başkent Addis Ababa’ya ilerleyeceği korkusu, ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeleri harekete geçirdi. Söz konusu ülkeler ‘vatandaşlarını, Etiyopya’yı mümkün olan en kısa sürede terk etmeye’ çağırdı.

Süreçte her iki tarafça işlenen katliamlara ve toplu tecavüzlere ilişkin raporlar yayınlandı. BM’nin tahminlerine göre çatışmalar, iki milyondan fazla insanı yerinden etti ve yüz binlerce insanı da kıtlığın eşiğine itti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (İHYK) ile Etiyopya hükümeti tarafından kasım ayı başlarında kurulan Etiyopya İnsan Hakları Komisyonu tarafından yürütülen ortak bir soruşturmada, tüm tarafların insanlığa karşı suç olarak sınıflandırılabilecek suçlar işledikleri ortaya koyuldu. BM İnsan Hakları Konseyi, geçen cuma günü Afrika’nın en kalabalık ikinci ülkesine uluslararası müfettişler göndermek için oy kullandı. Oylama, Addis Ababa tarafından eleştirilere maruz kaldı.