Suudi Arabistan Sivil Toplum Gençliği Sözcüsü Razan el-Akil, dün BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada

Guterres: Ortadoğu’daki krizlere karşı Arap Birliği güçlendirilmeli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yemen, Sudan, Libya ve Lübnan da dahil olmak üzere bölgenin karşı karşıya olduğu “zorluklarla yüzleşmek” için Arap Birliği (AL) ile ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Genel Sekreter, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklanan “küresel yansımalar” ışığında, Arap ülkeleri ve diğer ülkelerde durumun daha da kötüleşebileceği konusunda uyardı.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistin sorununun uluslararası kararlar temelinde çözülmesinin ve İsrail’in 1967 sınırlarının ötesine çekilmesinin önemine vurgu yaptı. Aynı zamanda İran’ın birçok Arap ülkesinde “istenmeyen müdahalelerde bulunmasından” duyduğu üzüntüyü dile getiren Ebu Gayt, İran’ın füze programının birçok ülke için “meşru bir endişe kaynağı” olduğunu kaydetti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BAE Güvenlik Konseyi başkanlığı tarafından bu ay düzenlenen basına açık toplantıda şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler ile bölgesel ve alt bölgesel kuruluşlar arasında uluslararası barış ve güvenliği korumak için işbirliğine ihtiyaç var. Aynı şekilde BM Güvenlik Konseyi ile Arap Birliği arasında işbirliği yapılması gerekiyor. Arap Birliği, çalışmamızın tüm alanlarında son derece önemli. İki taraf, Arap dünyası ve ötesindeki ardışık zorluklara çok taraflı çözümler bulma arayışımızda hemfikir. Ukrayna’daki savaşın derin küresel yansımalarıyla karşı karşıya olduğumuz için bu çabalara ayrıca bir ihtiyaç var. Mısır, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve Yemen de dahil olmak üzere birçok ülke buğdaylarının en az yarısını Ukrayna veya Rusya’dan ithal ediyor”.

Geçen hafta Yemen için başlattığı çağrının acil ihtiyaç duyulan fonların üçte birinden daha azını karşıladığı için duyduğu büyük hayal kırıklığını dile getiren Guterres, “20 milyon Yemenlinin, hayat kurtaran insani yardıma ve korumaya ihtiyacı var. BM’nin kalıcı bir ateşkese varma, gerilimleri yatıştırma, kapsamlı bir siyasi süreci ilerletme ve Yemen halkına insani ve ekonomik yardım sağlama çabalarını desteklemesi konusunda Arap Birliği gerekeni yapacaktır. Ayrıca, Libya’da Ekim 2020’de ateşkes anlaşmasının imzalanmasından bu yana “zorla kazanılmış birlik ve istikrarın korunmasına”, Birliğin “yapıcı katılımı” memnuniyet verici. Birlik, kapsayıcı bir siyasi süreç üzerinde anlaşmaya öncelik vermeye devam edecek ve Güvenlik Konseyi’nin 2570 sayılı Kararının tam olarak uygulanmasını ilerletecektir” diye konuştu.

Sudan dosyası hakkında da konuşan BM Genel Sekreteri, “Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler, kapsayıcı ve barışçıl bir geçişe yönelik diyaloğu teşvik etmek için ikili düzeyde ve Sudan Dostları Grubu ile yakın bir şekilde birlikte çalışıyor” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “İki taraf da (Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler) Suriye’de var. Suriye halkının acısını dindirmenin tek yolu Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının tam olarak uygulanmasını sağlayan güvenilir bir siyasi süreçtir” dedi.

Lübnan hükümetine “ülkenin krizini anlamlı reformlar, zamanında seçimler, Uluslararası Para Fonu ile yapıcı katılım ve 1559 ve 1701 Güvenlik Konseyi kararlarının tam olarak uygulanması” çağrılarında bulunduğu için Birlik üyelerine minnettarlığını dile getiren Genel Sekreter, “Arap Hükümeti ile Birlik üyeleri arasındaki gelişmiş stratejik işbirliğini memnuniyetle karşılıyoruz. Birlik ve Birleşmiş Milletler, iki devletli çözüm temelinde Filistin topraklarındaki “İsrail işgalini sona erdirmek için barış sürecine giden bir yol bulmaya” kararlı. Filistin ve İsrail, 1967 öncesi sınırlar temelinde, iki devletin başkenti de Kudüs olmak üzere, barış ve güven içinde yan yana yaşayabilir. İlişkilerimizi (Arap Birliği ve Birleşmiş Milletler) daha da güçlendirmek arzusundayız. Birlik ile ‘kadın, barışın inşası, güvenlik, silahsızlanma ve arabuluculuk’ alanlarında daha güçlü ortaklıklar kurmak istiyoruz.

İran dosyasında “Meşru Endişe”

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Suriye’den Libya’ya, Yemen’den Lübnan’a Arap bölgesindeki gelişmeleri değerlendirdi. Arap ülkelerinin iç işlerine yönelik bölgesel müdahalelerle yüzleşme ve krizleri çözme yollarına değinen Ebu Gayt, “Devam eden gergin bölgesel sorunlar ve bu sorunların Filistin halkının özlemlerinin yerine getirilmesini garanti edecek şekilde adil ve kapsamlı bir çözüme ulaşması için siyasi olarak harekete geçmek önemli. Bu bağlamda Filistin meselesi merkezi konumda. Özellikle nükleer anlaşmaya geri dönülmesi durumunda İran’ın bölgedeki politikasıyla ilgili endişeler mevcut. İran’ın müdahalesi “bölgede ve dünyada güvenlik ve barışa yönelik tehdit” niteliğinde” dedi.

Ortadoğu’da nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge kurulması için bir anlaşmaya varılması amacıyla Birleşmiş Milletler’de yapılacak konferansa destek çağrısında bulunan Birlik Genel Sekreteri, İran’ın birkaç Arap ülkesinde istenmeyen müdahaleler uygulamaya devam ettiğini ve füze programının birçok Arap Birliği ülkesi için meşru bir endişe kaynağı olduğunu vurguladı.

Ebu Gayt, Arap ülkelerinin “devletlerin egemenliğine karşılıklı saygı ve içişlerine karışmaktan kaçınma temelinde” İran ile iyi komşuluk ilişkileri aradıklarını dile getirdi

Razan el-Akil: Misyonumuz geleceği inşa etmek için barışı korumak

Suudi bir kadın için türünün ilk örneği olarak en yüksek uluslararası platformlarda sivil toplum kuruluşları hakkında konuşan Suudi Arabistan vatandaşı Razan bint Ferhan el-Akil: “Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinden 100 milyondan fazla genç kadın ve erkek adına” konuşmak için New York’a gittim. Benim kuşağımın bugün size mesajı; geleceği inşa etmek için gençlerin barışı koruma faaliyetlerine aktif katılımasıdır.”

Suudi Arabistan Sivil Toplum Gençliği Sözcüsü Razan el-Akil’in uluslararası ve küresel kararlar da dahil olmak üzere önemli başlıklar için sunduğu konuşması birçok tavsiye içerdi.

Toplantıda konuşan ve bu oturuma başkanlık eden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Halife Şahin el-Marar, “Arap Birliği ve BM Güvenlik Konseyi arasındaki koordinasyonu ve istişareyi artırmak ve bu ilişkiyi kurumsallaştırmak gerekiyor. Güvenlik Konseyi’nin bölgedeki sorunları çözmek için benimsediği herhangi bir yaklaşımın Arap ülkelerinin endişelerini yansıtması ve bu endişelerle nasıl başa çıkılacağına dair görüşlerin alınmasını gerektiriyor” dedi.

Radikalizm ve terörle mücadelede Arap Birliği ve BM’nin ortak çabalarının güçlendirilmesi çağrısında bulunan Akil, bu iki kurumun Arap meselelerini net kriterler içinde ve eşit bir temelde çözmek için iş birliklerini güçlendirdiğini vurguladı.

Şarkul Avsat